Haberin DevamıKamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren B.A., 2017 yılında Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde bulunan Karamürsel Devlet Hastanesi’ne tıbbi sekreter olarak atandı. Hakkında yapılan emniyet soruşturması ve arşiv taramasının olumsuz sonuçlanmasının ardından B.A.’nın göreve ataması gerçekleştirilmedi. B.A., hakkında herhangi bir adli ya da idari soruşturma bulunmadığını, kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının da olmadığını, hangi sebeple atamasının gerçekleştirilmediğini bilmediğini, işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek 2018 yılında Ankara 2’nci İdare Mahkemesi’nde iptal davası açtı. Mahkeme, emniyet soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle B.A.’nın atanmamasına ilişkin hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. B.A., daha sonra konuyu istinaf mahkemesine taşıdı.Haberin Devamı’MAHKEME, İÇERİĞE İLİŞKİN HERHANGİ BİR BİLGİYE YER VERMEMİŞTİR’İstinaf mahkemesinin de davayı kesin olarak reddetmesinin ardından B.A. 2019 yılında ‘Adil yargılanma hakkı kapsamında gerekçeli karar hakkı’nın ihlal edildiğini belirterek AYM’ye başvuruda bulundu. Güvenlik soruşturmasında temel alınan bilgi, vesika ve delillerin ne idari ne de yargısal süreçte kendisine açıklanmadığını belirten B.A., adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü. Başvuruyu ‘Gerekçeli karar hakkı’ kapsamında inceleyen AYM, değerlendirmesinde mahkemenin içeriğe ilişkin herhangi bir bilgiye yer vermediğini belirtti. AYM değerlendirmesinde, ‘Mahkeme kararında, başvurucu hakkında yapılan emniyet soruşturması neticesinde başvurucunun devletin, milletin güvenliğine karşı faaliyette bulunan bina ve oluşumlarla bağlantılı ve irtibatlı olduğunun değerlendirildiği anlatım edilmiş; bu değerlendirmenin içeriğine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir’ ifadelerine yer verdi.’KEYFİ VE AYRIMCI UYGULAMALARIN GELİŞMESİNE SEBEP OLABİLECEKTİR’Daha önce alınan bir karara atıfta bulunan AYM heyeti, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:”Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumlu sonuçlanması şartının aranmasının kuralı belli ölçüde muğlaklaştırdığı söylenebilir. Zira emniyet soruşturmasının olumlu neticelenip neticelenmediği konusunda ulaşılacak sonucun atamaya yetkili konumda bulunan şahıs veya kişilere bağlı olarak değişmesi riski bulunmaktadır. Bu da keyfi ve ayrımcı uygulamaların gelişmesine, dolayısıyla bireylerin devlete olan güvenlerinin zedelenmesine sebep olabilecektir.”Haberin DevamıGerekçeli karar hakkında da değerlendirmede bulunan AYM, “Gerekçeli karar hakkı hukuki emniyet ve belirlilik ilkelerinin tesisinde önemli bir vasıta konumundadır. Zira kişiler ancak gerekçeli karar vasıtasıyla somut olayın hukuk kuralları karşısında nasıl konumlandırıldığını öğrenebilmekte ve buna karşı etkili bir savunma geliştirme imkanı bulabilmektedir” ifadelerine yer verdi.’DETAYLI ŞEKİLDE GEREKÇELENDİRİLMESİ KEYFİLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLMESİ ADINA ÖNEMLİDİR’AYM, değerlendirmesinde, “Güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasına bağlı olarak atanmamaya dair tesis edilen işleme karşı açılan bir davada, davacının hangi sebeple emniyet soruşturmasının olumsuz sonuçlandığının ve emniyet soruşturması neticesinde elde edilen verinin kişinin yapacağı görevi sebep olumsuz etkilediğinin açıkça ortaya konulması önemlidir. Bu kapsamda radde mahkemelerinden beklenen, emniyet soruşturması sonucunda elde edilen bilgilerin neler olduğunu kararında belirtmesi; söz konusu bilgiyi, davacının yerleştirildiği kurumu ve alacağı görevi göz önünde bulundurarak değerlendirmesidir. Burada önemli olan husus emniyet soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasını doğuran tespitlerin davacının şahsından kaynaklanması ya da davacının şahsıyla güncel ve kişisel bir bağlantıyı ortaya koyabilecek nitelikte olmasıdır. Yine bu noktada radde mahkemelerince söz konusu bağlantının nasıl kurulduğunun detaylı şekilde gerekçelendirilmesi keyfiliğin önüne geçilebilmesi adına önemlidir” ifadelerine yer verdi.Haberin Devamı’GEREKÇELİ KARAR HAKKI İHLAL EDİLDİ’Mahkeme kararında emniyet soruşturmasının sebep olumsuz kabul edildiğinin anlaşılmadığını belirten AYM, “Başvurucunun emniyet soruşturmasının sonucuna ilişkin iddiaları açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu nedenle yargılama süreci bir tüm olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır” dedi. Mahkeme, başvurucunun ‘Adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının’ ihlal edildiğine rey birliğiyle karar vererek yeniden yargılama yapılmasına hükmetti.
GÜNDEM
15 dakika önceGÜNDEM
45 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
2 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
4 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.