Haberin Devamıİkizlerin, bilhassa de biricik yumurta ikizlerinin aralarındaki güçlü bağlar, asırlardır insanlığın ilgisini çekiyor. Doğumda ayrılsalar bile fazla benzer hayatlar sürdükleri araştırmalarla kanıtlanan, ana karnında kurdukları bağı ömürlerinin sonuna kadar sürdüren ikizler merakımızı körüklemeye devam ediyor.İkizlerin dikkat çeken özelliklerinden biri de lisan kullanımları. Yapılan çalışmalar ikiz kardeşlerin aka bir kısmının kendi dillerini icat ettiğini ve ikili iletişimde bu dili kullandığını gösteriyor. Ancak Youlden kardeşler, bunu birkaç adım ileriye taşımış durumda…Matthew ve Michael Youlden’ın her biri 25 lisan biliyor fakat aslında bildikleri bir lisan daha var: Umeri.Gözden Kaçmasın24 lisan bilen halı temizleyici! Beynini inceleme altına aldılar… 'Yüzünde oluşan ifadeyi görmek çok hoşuma gitti'Haberi görüntüleUmeri dilini bugüne kadar duymamış olmanız normal. Çünkü bu dili Matthew ve Michael dışında bilen kimse yok. Youlden’lar çocukluk yıllarında geliştirdikleri bu dili bugün halen konuşmaya, okumaya ve yazmaya devam ediyor. Bir öbür deyişle ikizler, bu özel dili tüm yönleriyle yaşatıyor.Haberin Devamı”GİZLİ KONUŞMA” DENSE DE AMAÇLARI GİZLİ İLETİŞİM DEĞİLYoulden kardeşler, Umeri dilinin amacının ailelerinden ve çevrelerinden gizli iletişim kurmak olmadığını altını çize çize söylüyor.BBC’ye e-postayla izah yapan Youlden’lar, “Umeri, hiçbir zaman iletişimimizi gizli tutmak için yaratılmış bir lisan olmadı. Umeri’nin bizim için romantik değeri fazla çok çünkü biricik yumurta ikizleri olarak paylaştığımız o derin bağı yansıtıyor” ifadelerini kullandı.İkizlerin yüzde 30 ila 50’sinin ortak bir lisan ya da iletişim örüntüleri geliştirdiği tahmin ediliyor. Bu duruma Yunanca “gizli konuşma” anlamına gelen “kriptofazi” adı veriliyor.California State Üniversitesi’nde İkiz Çalışmaları Merkezi’nin direktörü olan Nancy Segal, günümüzde bu olguyu tanımlamak için daha başarılı ve nüanslı terimler kullanıldığını, kendisinin “özel konuşma” terimini tercih ettiğini belirtti. “Twin Mythconceptions” kitabında bu konuya eğilen Segal, ikizlerin aralarındaki konuşmaları “ortak sözlü anlayış” ifadesiyle tanımlıyor.Segal kitabında, “Var olan çalışmalara bakarak, ikiz bebeklerin yaklaşık yüzde 40’ının bir cin ‘ikiz konuşması’ yaptığını söylemek yanlış olmaz. Ancak bu sayı ikizlerin lisan gelişiminin ne kadar karmaşık olduğunu anlatmak için yeterli değil” ifadelerini kullanıyor.Haberin DevamıBirden fazla lisan konuşabilen kişiler için "poliglot" sıfatı kullanılıyor. Youlden kardeşler gibi poliglotlar ise "hiperpoliglot" olarak adlandırılıyor ve çok nadir bulunuyor. Hiperpoliglot olmak için en az 11 lisan bilmek gerekiyor. Bilinen lisan sayısı arttıkça hiperpoliglotların nadirlik seviyesi de artıyor. Bugüne kadar kayda geçmiş birkaç efsanevi poliglot mevcut ve hepsi de insanın potansiyelinin sınırlarının ne kadar zorlanabileceğine dair tartışmalara yol açmış kişiler. JOHANNINK KARDEŞLERİN İLETİŞİMİ BEBEKLİKTE BAŞLADIHollanda’da yaşayan Roy Johannink, bu olguya birebir tanık olmuş bir baba. Johannink’in ikizleri Merle ve Stijn şu lahza ergenlik çağında. 13 yıl önce henüz minik birer bebekken babaları tarafından çekilen görüntüleri ise YouTube’un halen en sevilen videoları arasında yer alıyor.Şimdiye kadar 30 milyondan fazla izlenen videoda Stijn ve Merle birbirlerinin gözlerine bakıp “agucuk bugucuk” ediyor. Tesadüf eseri elinde kamera olan Johannink de bebeklerinin birbirleriyle sözlü iletişim kurmaya başladığı o anları görüntüleyip ölümsüzleştiriyor.Johannink, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Birbirlerini görmeleri beni biraz şaşırtmıştı. Sanırım, ‘Hey, şu lahza yalnız değilim. Benden bir tane daha var. Dünyanın geri kalanına karşı ikimiz biriz’ diye düşünüyorlardı” ifadelerini kullandı.Haberin DevamıÇOĞU İKİZ BÜYÜYÜNCE ÖZEL DİLLERİNİ UNUTUYORMerle ve Stijn, ilerleyen yaşlarda Hollandacayı öğrenmeye başlayınca kendi ortak dillerini kullanmayı bıraktı. Segal, pek fazla ikizin topluma karışıp hane dışındaki insanlarla etkileşime girdiği aşamada özel kelimelerini de geride bıraktığını vurguladı.Ancak Youlden kardeşler için hal böyle değildi. Matthew ve Michael, dillerini geride bırakmak bir yana yıllar içinde zenginleştirip mükemmelleştirdi.İngiltere’nin Manchester şehrinde doğup büyüyen Youlden’lar bebekliklerinden itibaren birçok farklı etnik kökenden ve kültürden gelen kişilerle beraber büyüdü. Bu da kardeşlerin farklı dillere olan aşinalığını ve sevgisini artırdı.Haberin DevamıDİL SEVDALARI ÇOK KÜÇÜK YAŞTA BAŞLADIKardeşler Umeri’yi ilk ne zaman kullandıklarını tam olarak bilmediklerini ancak henüz okula gitmedikleri yıllarda aralarında konuştukları şeyleri anlamayan dedelerinin kafalarının karıştığını hatırladıklarını anlattı.Sekiz yaşındayken aileleriyle beraber İspanya’ya tatile giden Youlden’lar, seyahat öncesi İspanyolca öğrenmeyi kafaya takmıştı. Bunun sebebi İspanyolca bilmedikleri takdirde dondurma sipariş edemeyeceklerini düşünmeleriydi. Ellerine İngilizce-İspanyolca bir sözlük meydan kardeşler, İspanyolcanın gramerini fazla çok anlamasalar da söylemek istedikleri şeyleri sözcük kelime tercüme edip dertlerini anlatmaya çalışıyordu.Haberin Devamıİspanyolcadan sonra İtalyanca dersleri alan, ardından da İskandinav dillerine merak saran kardeşler, tüm bu dillerden öğrendikleri gramer unsurlarını bir araya getirince Umeri’nin de başlı başına bir dile dönüşebileceğini fark etti.1990 yılında hiperpoliglotların becerilerinin test edildiği bir müsabaka yapıldı. Avrupa'da en fazla lisan bilen kişiyi tespit etmeyi amaçlayan yarışmanın katılımcıları, o dilleri iyi konuşan kişilerle çeşitli diyaloglara giriyor ve yetkinlikleri karşılığında puanlar alıyordu. İskoç orgcu Derick Herning, 22 dildeki yetkinliğiyle birinci oldu. Herning'in 2019'da hayatını kaybedene kadar en az sekiz lisan daha öğrendiği söyleniyordu. Herning'in Guinness Rekorlar Kitabı'ndaki unvanını meydan şahıs ise 59 lisan bildiğini iddia eden öbür bir hiperpoliglot oldu. Ne mevcut ki çeşitli televizyon programlarında bildiğini iddia ettiği dillerdeki soruları yanıtlayamayan bu şahıs daha sonra ortadan kayboldu. "Sahtekâr mıydı yoksa kameralar karşısında panik mi yaptı?" sorusu ise yanıtsız kaldı.FONTU OLMADIĞI İÇİN ALFABEDEN VAZGEÇTİLERİkizlerin yaşadıkları Segal’ın özlemleriyle uyuşuyor. Segal, genellikle “İkizlerin yeni bir lisan icat etmediğini, maruz kaldıkları dilin atipik şekillerini üretmeye eğilimli olduklarını” belirtti ve ekledi: “Anlaşılabilir olmasa da gene de bunu öbür kişilere yöneltiyorlar.”Youlden kardeşler, Umeri’yi standartlaştırıp kodlamak için çalışmalar da yaptı; hatta bir noktada kendi alfabelerini de geliştirmeye çalıştılar. Ancak ilk bilgisayarlarını aldıklarında Umeri fontu bulunmadığı diye bir şey olmadığı için yeni bir abece geliştirmenin fazla faydalı olmayacağını idrak ettiler. Kardeşler Umeri dilini şu lahza Latin alfabesini kullanarak yazıyor.DIŞLANMA KORKUSU UTANGAÇLIK YARATIYORBununla birkaç kişinin kullandığı bir dili korumaya çalışmanın başlı başına zorlukları mevcut.Matthew, “İkizler paylaştıkları özel dillerini bir noktada kullanmayı bırakıyor, sanki bundan utanıyor gibiler. Üstelik bu sadece ikiz dillerine mahsus bir hal da değil” ifadelerini kullandı. Bu cin “azınlık dillerini” kullanan kişilerin bilhassa okulda dışlanma ya da alay konusu olma gibi endişelerle mahcup davrandığını belirten Matthew, “Neyse ki biz böyle bir tepkiyle karşılaşmadık” dedi.İkizler ana babalarının da Umeri’ye hiçbir zaman olumsuz bir gözle bakmadığını anlatım etti. Matthew, geniş aileyle beraber oldukları ortamlarda Umeri konuşmaya başladıklarında genelde “Yine o lisan şeyini yapıyorlar” tepkisini aldıklarını sözlerine ekledi.SADECE İKİZLERE HAS MI? OLMAYABİLİRKaren Thorpe, Queensland Üniversitesi bünyesinde bulunan Queensland Beyin Enstitüsü’nde çocuk gelişimi, eğitimi ve bakımı üzerine araştırmalar yürüten bir uzman. Geçmişte ikizlerde lisan gelişimi üzerine kapsamlı çalışmalar yürüten Thorpe, “Bence bu fazla yakın bir ilişki kurmakla alakalı bir durum” dedi ve ekledi:”Bunu tuhaf ya da dizi dışı bir şey olarak görmemek gerek. Özel dil, insanların fazla fakat fazla yakın oldukları kişilerle beraber yaptıkları güzel bir şey. Peki sadece ikizlere has bir şey mi? Ben öyle düşünmüyorum. Bence bu fazla özel ve yakın ilişkilere has bir şey.”Bunu aynı zamanda bir normal gelişim unsuru olarak nitelendiren Thorpe, 2010 yılında kaleme aldığı bir makalede şu ifadeleri kullanıyordu: “Konuşmaya yeni başlayan ufak çocuklar birbirlerini, ebeveynlerini ve öbür yetişkinleri anladıklarından daha iyi anlamaya eğilimli oluyor.”GIBBONS KARDEŞLER DE ÇOK ÇARPICI BİR ÖRNEKYoulden kardeşler gibi örneklerde diller yakınlık ve entelektüel merakın bir kombinasyonu. Ancak Thorpe, uzun vadeli ve bilinçli bir özel lisan gelişiminin oldukça nadir bir hal olduğunu vurguladı.Kriptofazi ya da “ikiz dili” üzerine yapılmış vaka çalışmaları oldukça sınırlı. Ancak bu çalışmaların bazıları psikiyatri alanında oldukça iyi biliniyor.Jennifer (solda) ve June Gibbons, Broadmoor’da Marjorie Wallace’la birlikteJune ve Jennifer Gibbons buna iyi bir örnek. Gibbons kardeşler Barbados’ta doğup 1970’li yıllarda Galler’de büyüdü. Bir konuşma engeli nedeniyle okulda zorbalığa uğrayan kardeşler, bunun sonucunda çevrelerindeki kişilerle konuşmayı bırakıp sadece birbirleriyle konuşmaya başladı.Anne babaları iç hiç kimse June ve Jennifer’ın ne dediğini anlamıyordu. 19 yaşında kundakçılık ve hırsızlık gibi suçlamalarla yargılanan kardeşler, yüksek güvenlikli bir psikiyatri hastanesi olan Broadmoor’a gönderildi hatta hastanedeki en genç kadın hastalar oldu.June, BBC’de yayınlanan ve hayatlarını konu meydan bir podcast’te, “Umutsuzduk, ikizliğimize ve o dile hapsolmuştuk. Kendimizi ayırmak için her şeyi denedik” ifadelerini kullanıyordu.İKİZLERİN DİL BECERİLERİ BİRAZ DAHA GEÇ GELİŞİYORİkizlerin çoğunun bebeklikte sadece birbirleriyle paylaştıkları dilleri unuttuklarını ancak bazılarının belli kelimeleri ve jestler gibi sözsüz iletişim özelliklerini koruduklarını söyleyen Thorpe, “Dışlayıcı bir lisan diyebileceğimiz bir şeye sahip olmayabilirler fakat oldukça özel bir şeye sahip oldukları bir gerçek” ifadelerini kullandı.Thorpe çalışmaları kapsamında ayrıca ikizlerde lisan gelişiminin gecikmesi riskinin biraz daha yüksek olduğunu da gördü ancak bu durumun altında bir özel dile sahip olmanın yatıyor olduğunu söylemek doğru değil. Araştırmalar, ikizlerdeki lisan gecikmesinin sebebinin, yetişkinlerden alınan bireysel ilginin azalması olabileceğine işaret ediyor. İkizlerde daha yaygın olan prematüre doğum ile hamilelik ve doğum komplikasyonlarının da bir rol oynayabileceği düşünülüyor.Segal, “Ebeveynlere söylediğim en önemli şey şu: Çocuklarınızla mutlaka teker teker konuşun ki dile maruz kalsınlar. İkizler söz konusu olduğunda şöyle bir örneğin var: Birbirlerini eğlendirebildikleri için aileleri onları kafa başa bırakıyor. Ama bu durumda ikizler yetişkin lisan modellerinden mahrum kalıyor” dedi.ÇOCUKLARINA ÖĞRETMEYİ DÜŞÜNMÜYORLARYoulden kardeşlere dönersek… Umeri’yi yarattıkları için hiçbir olumsuz deneme yaşamadıklarını belirten kardeşler, dili daimi geliştirmeye ve günümüzde hayatımıza ve dilimize iç olan kelimelere Umeri karşılıkları bulmaya devam ediyor. Matthew, “iPad ya da şarj kablosu gibi 20-30 yıl önce hiçbir dilde olmayan kelimelerden bahsediyoruz” dedi.Kardeşler şu lahza bireylere, eğitim kurumlarına ve özel şirketlere lisan öğrenme desteği veren bir lisan koçluğu şirketinin sahibi. Michael Büyük Kanarya adasında Matthew ise Bask Bölgesi’nde yaşıyor. Kardeşler bugün halen Umeri kullanarak iletişim kuruyor.Youlden’lar dillerini gelecekte dünyaya gelebilecek çocuklarına bile öğretmeyi düşünmediklerini bu tecrübeyi başkalarıyla paylaşmayı tuhaf bulduklarını belirtti.Michael, “Bu iki şahıs tarafından konuşulan benzersiz bir dil. Maalesef son kullanma tarihi olan şeylerden biri” ifadelerini kullandı.BBC’nin “‘It’s a unique language spoken by two people’: The twins who created their own language” başlıklı haberinden derlenmiştir.
GÜNDEM
2 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
6 saat önceGÜNDEM
7 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
9 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.