Haberin DevamıKayseri Ticaret Odası (KTO) Konferans Salonunda düzenlenen “Kayseri’nin Yıldızları Ödül Töreni”ne katılan Elitaş, buradaki konuşmasında, İsrail Dışişleri Bakanı’nın hadsiz, haysiyetsiz bir izah yaptığını söyledi.”ŞİDDET VE NEFRETLE LANETLERİMİ GÖNDERİYORUM” Katz’ın, mazlumların lideri, onların dertleriyle dertlenen, “Dünya 5’ten büyüktür” diye ilk kere söyleyen bir ülkenin cumhurbaşkanını hadsizce hedef aldığını belirten Elitaş, şunları kaydetti:”Tüm milleti yüreğinden hançerleyen o siyonist, o soykırımcı katil Netanyahu’nun dışişleri bakanına buradan şiddet ve nefretle lanetlerimi gönderiyorum. Gazze’de yaşananlar sadece Müslüman toplumlara yapıldığı için değil, dünyanın neresinde bir zulüm varsa, o zulme her zaman şiddetle karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği hassasiyet, Gazze’de, Filistin’de yaşayan Müslüman topluluğa yapılan soykırımla değil, yıllar önce Alman Nazileri tarafından soykırıma tabi tutulan ve onların zulmünden kaçanları bağrına basmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, devletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak itiraz edilir.”Haberin DevamıTürkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kime yapılırsa yapılsın zulme karşı tarih boyunca hep dik durduğunu ve direndiğini vurgulayan Elitaş, “Onun için şu anda Almanya devletine bakıyorum, 70, 80 yıl önce işlediği günahların sanki kefaretini ödermiş gibi yeni Nazi İsrail’in soykırımını, şiddetini destekleyen hareketler yapıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Senatosunda soykırımcı katil, 40 bin insanın kanına girmiş, 16 bini çocuk olmak üzere 8 aydır soykırım yapan Netanyahu denen caniyi 57 kere ayakta alkışlayarak insanlığın yüreğini sızlatmışlardır.” diye konuştu.Kuzey Kıbrıs’ta 50 yıl önce yapılan soykırıma müdahale için Türkiye’nin yaptığı harekata ABD ve Avrupa Birliği’nin gösterdiği tepkiyi anımsatan Elitaş, “Bundan 50 yıl önce böylesine bir soykırım, zulüm için yaptığımız haklı, meşru hareketimize Amerika ve Avrupa Birliği’nin gösterdiği tepki bugün 40 binden fazla, 16 bini çocuk olmak üzere insanın yok edilmesine sessiz kalan, hatta 57 kere ayakta alkışlama gafleti gösteren Amerika Birleşik Devletleri senatörlerine ve Temsilciler Meclisi üyelerine buradan eseflerimi gönderiyorum. Yazıklar olsun sizlere. İnsanlık adına yazıklar olsun.” dedi.Haberin DevamıENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK Dünyanın zor bir süreçten geçtiğini belirten Elitaş, 2023 haziran ayında ortaya koydukları ekonomik tedbirlerin, yeni programın meyvelerini yavaş yavaş almaya başladıklarını dile getirdi.Mayıs ayında pik yapan, yüzde 75 civarında olan enflasyonun haziran ayında yüzde 72’lerin altına düştüğünü gördüklerine işaret eden Elitaş, şöyle devam etti:”2 veya 3 Ağustos’ta açıklanacak yeni enflasyon rakamlarıyla beraber biri baz etkisinden, biri de ekonomideki artık insanların, sanayicinin ve tüketicinin iktisat yönetimine beklediği güvenin oluşmasıyla beraber tahmin ediyorum 60, 61 civarında bir enflasyon oranıyla karşı karşıya kalacağız. Bir sonraki ayda gene aynı şekilde düşüş devam edecek. Bir sonraki ayda da muhtemelen olağanüstü bir şey olmadığı takdirde yüzde 50, 52 civarında bir enflasyon oranıyla karşı karşıya kalacağız. Bizler de bu güveni sağladığımız takdirde, iktisat yönetiminin koyduğu ekonomik programına inancımızı gerçekleştirdiğimiz takdirde, onların moral motivasyonunu teşvik ettiğimiz takdirde umuyorum diliyorum ki yıl sonu itibariyle yüzde 38 ile 42 arasında bir enflasyon rakamıyla karşı karşıya kalmış olacağız.”Haberin Devamı”MAALESEF GEÇMİŞTE ÇOK BÜYÜK HATA YAPMIŞIZ” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise TOBB olarak sürekli gündemde tuttukları bir konu olduğunu anlattı.Bunun da Orta Anadolu Üretim Havzası’nın oluşturulması olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:”Allah korusun, geçen 11 ilimizi kapsayan bir deprem yaşadık. Bu 11 ili Türkiye ekonomisi, hepimiz, bizler ayağa kaldırabiliriz. Ama Allah korusun yarın Marmara’da olası bir depremde Türkiye olarak o bölgeyi ve Türkiye’mizin ekonomisini kaldırabilme şansımız yok. Bu, Türkiye’nin emniyet riski de demektir. Maalesef geçmişte fazla aka hata yapmışız. Bütün gücümüzü Marmara Bölgesi’ne toplamışız. Bunun da fazla aka zararını görüyoruz şu anda. Dünyada ekonomisi bizden ileride olan ülkelerde yapıldığı gibi yeni bir sanayi havzasına ihtiyacı mevcut Türkiye’nin. O havzada, Marmara havzasında olan sanayinin buluşacağı bir yer lazım. Buranın da, Orta Anadolu Sanayi Havzasının limanlarla buluşması lazım. Burada da en ülkü bölge İç Anadolu gözükmektedir. Kayseri, tam bunun merkezinde.”
News
