Haberin DevamıTCMB Para Politikası Kurulunun 27 Haziran’daki toplantısına ilişkin özet yayınlandı.Özette, küresel büyüme görünümü yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir iyileşme gösterirken, amel gücü piyasalarındaki sıkılığın devam ettiği bildirildi.Türkiye’nin hariç ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024’te yüzde 2 artarak 2023’teki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceği tahmin edildiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdüreceğinin değerlendirildiği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:”Gelişmiş ülkelerin birinci çeyrek büyüme verileri iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı desteklerken, öncü göstergeler söz konusu toparlanmanın daha fazla hizmet sektörü kaynaklı olduğuna işaret etmektedir. ABD ekonomisi büyüme eğilimi öbür gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışmaya devam etmiştir. Jeopolitik gelişmeler ve enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sürdürülen sıkı nakit politikaları 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.Haberin DevamıÇekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, bilhassa hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) ürem indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, bazı gelişmiş ülke merkez bankaları da ürem indirim süreçlerine başlamışlardır. Ancak, enflasyonda gözlenen katılık, jeopolitik gelişmeler ve emtia fiyatlarına ilişkin risklerin devam etmesine bağlı olarak, merkez bankalarının ürem indirimlerinde temkinli bir yaklaşım izleyecekleri değerlendirilmektedir. Diğer taraftan gelişmiş ülkelerin büyüme ve enflasyon görünümleri ile nakit politikalarına yönelik beklentiler farklılaşmaya devam etmiş, artan küresel belirsizlik ile beraber risk iştahı ve GOÜ’lere yönelen portföy akımları son dönemde dalgalı bir seyir izlemiştir.” Haberin Devamı”TÜRK LİRASI KREDİ BÜYÜMESİNDEKİ YAVAŞLAMA DEVAM ETMİŞ, YP KREDİ BÜYÜMESİ GERİLEMİŞTİR” Özette, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası varlıklara yönelimiyle piyasada oluşan likidite fazlasının, mecbur karşılıkların artırılmasıyla beraber 24 Mayıs sonrasında yerini çoğunlukla likidite açığına bıraktığı ancak bu dönemde likidite gelişmeleri ve Dövizden Dönüşümlü KKM hesaplarından Türk lirası mevduata geçen hesaplarda faizlerin belirgin şekilde gerilemesinin Türk lirası mevduat faizleri üzerinde etkili olduğu bildirildi.Türk lirası mevduat faizlerinin, 24 Mayıs haftasından bu yana 191 baz puan azalarak, 21 Haziran itibarıyla yüzde 56,15 seviyesinde gerçekleştiği aktarılan özette, “Aynı dönemde Türk lirası ticari kredi faizleri 43 baz puan artışla yüzde 63,13 seviyesinde oluşmuştur. Bireysel tarafta, ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 44 baz puan azalarak yüzde 76,50 olarak gerçekleşirken; konut kredisi faizleri, yatay seyrini sürdürerek yüzde 44,58 seviyesinde oluşmuştur. Taşıt kredisi faizleri ise son dönemde kampanyalı satışların azalması ile 21,41 puan yükselerek 21 Haziran itibarıyla yüzde 55,31 olmuştur.” denildi.Haberin DevamıÖzette, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği anlatım edilerek, şu değerlendirilmelere yer verildi:”Atılan parasal ve miktarsal sıkılaşma adımlarının etkisi ile Türk lirası kredi büyümesindeki yavaşlama devam etmiş, YP kredi büyümesi gerilemiştir. Bu kapsamda, bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 17 Mayıs haftasından bu yana artarak yüzde 1,44 seviyesinden 21 Haziran itibarıyla yüzde 2,91 seviyesine gelmiştir. Söz konusu orandaki artış temelde ihtiyaç kredisi büyüme oranının yüzde 2,70’den yüzde 3,48’e ve bireysel kredi kartları bakiyesinin yüzde 1,12’den yüzde 3,36 seviyesine yükselmesinden kaynaklanmaktadır. 21 Haziran itibarıyla, konut ve taşıt kredilerinin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması sırası ile yüzde 0,41 ve 1,18 olarak gerçekleşmiştir. Türk lirası ticari krediler sınırlı ölçüde büyümeye devam etmiş ve 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 1,01 olarak gerçekleşmiştir. Kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması, getirilen sınırlamaların etkisi ile yüzde 4,88’den yüzde 4,13’e gerilemiştir.Haberin Devamı28 Haziran 2024 tarihinde yapılan düzenlemelerle kaldıraç oranına göre ilave mecbur karşılık tesisi uygulaması sonlandırılarak makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımları devam etmiştir. Ayrıca, piyasa mekanizmasının işlevselliğinin artırılması amacıyla ticari kredilerde erken kapama durumunda bankalarca uygulanabilecek azami ücretlerde değişikliğe gidilmiştir. Yapılan değişiklikle erken kapama ücretinin, kredi faizinin seviyesi ve kalan vadesine duyarlı bir yöntemle belirlenerek ticari kredi fiyatlamalarının daha sağlıklı oluşabilmesi amaçlanmıştır. Böylece, dezenflasyon sürecine ilişkin beklentilerin uzun vadeli ticari kredi faizlerine aktarımı desteklenmiştir.”Haberin DevamıTCMB’nin brüt uluslararası rezervlerinin, önceki PPK toplantı haftasından bu yana 5,38 milyar dolar artarak 21 Haziran 2024 itibarıyla 147,6 milyar dolar seviyesine yükseldiği belirtilen özette, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) önceki PPK toplantı haftasından bu yana sınırlı bir miktarda artarak 26 Haziran 2024 itibarıyla 279 baz puan seviyesine yükseldiği kaydedildi. “GÖSTERGELER YURT İÇİ TALEBİN, HALEN ENFLASYONİST DÜZEYDE OLMAKLA BİRLİKTE, YAVAŞLADIĞINI TEYİT ETMEKTEDİR” Özette, Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığının 26 Haziran 2024 itibarıyla yüzde 14,52 seviyesine yükselirken, 12 ay vadeli kur oynaklığının yüzde 24,25 seviyesine çıktığı anlatım edilerek, “Önceki PPK toplantı haftasından bu yana 3,03 milyar dolar Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına giriş ve 1,69 milyar dolar hisse senedi piyasasından çıkış olmak üzere yekün 1,33 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşmiştir.” denildi.2024’ün ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği bildirilen özette, şu ifadelere yer verildi:”Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verileri, özel tüketimin büyümeye yıllık bazdaki katkısının azalmakla beraber halen yüksek seyrettiğine işaret etmiştir. Öte yandan, net ihracat 2022 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kere yıllık büyümeye pozitif katkı vermiştir. Çeyreklik bazda ise, aynı dönemde özel tüketimin artışı bir miktar yavaşlamış, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı ise önceki çeyreğe kıyasla artış kaydetmiştir. Bu çerçevede, yılın ilk çeyreğinde ücret artışları, firmaların ilave kampanyaları ve öne çekilen talebin etkisiyle yurt içi talep dirençli seyretmiş, net ihracatın katkısı ise hem yıllık hem çeyreklik bazda pozitif gerçekleşmiştir. Böylelikle, büyümenin kompozisyonu açısından daha dengeli bir talep görünümü izlenmiştir.Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını teyit etmektedir. Nisan ayında perakende satış hacim endeksi, aylık ve çeyreklik bazda düşüş kaydetmiştir. Aynı dönemde, ticaret satış hacim endeksinde daha yüksek oranlı bir düşüş gerçekleşmiş, perakende ticaretin yanı dizi endeksin öbür iki ana kalemi olan motorlu taşıtların ticareti ve toptan ticarette de azalış izlenmiştir. İlk çeyrekte ılımlı artış gösteren hizmet üretim endeksi, nisan ayında aylık bazda düşüş kaydetmiştir. Haziran ayı itibarıyla imalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinde çeyreklik bazda azalış olduğunu göstermektedir. Firma görüşmelerinden edinilen tüketim harcamalarına ilişkin tespitler de iç talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmektedir. Diğer yandan, ikinci çeyrekte iki bayram tatili ve bunlarla bağlantılı idari izinler kaynaklı köprü günlerinin yer alması, talepteki yavaşlamanın seviyesi hakkında net bir görüntü alınmasını zorlaştırmaktadır. Kartla yapılan harcamalar nisan ayında azalırken, mayıs-haziran dönemi dâhil edildiğinde kart harcamalarının çeyreklik bazdaki artışını, sürat kesmekle birlikte, sürdürdüğü gözlenmiştir. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatı, mayıs ayında düşmekle beraber halen tertip olarak bir önceki yıl ve 2024 yılı ilk çeyrek ortalamasının üzerinde seyretmektedir. Bu çerçevede, daha yakın döneme ilişkin göstergelerle beraber tüketim göstergelerine bir tüm olarak bakıldığında, talebin Enflasyon Raporunda öngörülen ölçüde yavaşlamıyor olabileceği değerlendirilmektedir.” “İMALAT SANAYİ FİRMALARININ GELECEĞE YÖNELİK İSTİHDAM BEKLENTİLERİNDE DÜŞÜŞE İŞARET ETMEKTEDİR” Özette, nisanda sanayi üretim endeksinin, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 4,9, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 0,7 oranında gerilediği ve çeyreklik bazda da sanayi üretiminin yüzde 4,2 oranında azaldığı kaydedilerek, şunlara değinildi:”Nisan ayında Ramazan Bayramı tatilinin idari kararla uzatılması sonucu gerçekleşen köprü günlerinin de aylık bazdaki azalışta etkili olduğu değerlendirilmektedir. İlave olarak, önceki aylarda yüksek artış kaydetmiş olan tipik olarak yüksek oynaklık sergileyen sektörlerin üretimindeki telafi niteliğindeki düşüşler de aylık bazda sanayi üretimini aşağı çekmiştir. Söz konusu etkiler dışlandığında, sanayi üretiminin ana eğiliminin umumi endeksin ima ettiğinden daha güçlü olduğu değerlendirilmektedir. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ise haziran ayında aylık bazda 0,4 puan azalışla yüzde 76,2 seviyesinde gerçekleşmiştir.Nisan itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda yüzde 0,5 oranında artarak 32,6 milyon şahıs seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı sınırlı artış kaydetmiş, işsizlik oranı ise 0,2 puan gerileyerek yüzde 8,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. Anket göstergeleri ise, imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde düşüşe işaret etmektedir.”Nisan ayında cari işlemler açığının aylık bazda 5,3 milyar dolar olarak gerçekleştiği, yıllıklandırılmış olarak ise sınırlı bir artışla 31,5 milyar dolara yükseldiği aktarılan özette, söz konusu gerçekleşmede altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki artışın etkili olduğu anlatım edildi.Özette, enerji hariç ticaret açığındaki iyileşme eğiliminin yavaşlamakla beraber sürdüğünün gözlendiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:”Altın hariç ticaret açığı ise önceki aya kıyasla nispeten yatay seyretmiştir. Bu dönemde, yıllıklandırılmış hizmetler dengesi fazlası bir önceki aya göre sınırlı düşüş kaydetmiştir. Geçici hariç ticaret verileri, mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatta artışa, ithalatta ise düşüşe işaret etmiştir. Altın ithalatı mayıs ayında tarihsel ortalamalarının üzerinde kalmaya devam ederken, yıllıklandırılmış olarak 22 milyar dolar civarına gerilemiştir. Nisan ayında bayram tatili kaynaklı takvim etkileri nedeniyle artan tüketim malları ithalatı ise mayıs ayında azalmıştır. Mayıs ayına ilişkin geçici hariç ticaret verileri haziran ayı için yüksek frekanslı verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatta görece yatay bir seyir ile ithalatta azalış ima etmektedir. Tüketim malı ithalatının seyri, parasal sıkılaştırmanın iç talep üzerindeki etkilerinin değerlendirilebilmesi açısından, muhtelif öbür göstergeler ile beraber yakından takip edilmektedir.Cari açığın finansmanı tarafında ise, bankacılık sektörünün yıllıklandırılmış uzun vadeli borç çevirme oranı, nisan ayında yüzde 125 seviyesinde gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yüzde 97 civarında olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının bir önceki aya benzer seyrettiği gözlenmektedir.”
GÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
2 saat önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.