DOLAR 35,6878 0.13%
EURO 37,4911 0.7%
ALTIN 3.178,670,76
BITCOIN 0%
Ankara

AÇIK

06:44

SABAHA KALAN SÜRE

150 yıllık yılan hikâyesinin son dönemeci… Gerekirse askeri güç kullanmaya bile hazır: Trump neden Panama Kanalı’nı almak istiyor?

150 yıllık yılan hikâyesinin son dönemeci… Gerekirse askeri güç kullanmaya bile hazır: Trump neden Panama Kanalı’nı almak istiyor?

Orta Amerika ülkesi Panama'nın topraklarını boydan boya bölen Panama Kanalı, son günlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla gündemde. Başkan...

ABONE OL
Ocak 25, 2025 10:00
150 yıllık yılan hikâyesinin son dönemeci… Gerekirse askeri güç kullanmaya bile hazır: Trump neden Panama Kanalı’nı almak istiyor?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Haberin DevamıABD Başkanı Donald Trump, seçildiği günden beri coğrafi konularla ilgili talepleriyle gündeme geliyor. Öncelikle Grönland’ı ABD topraklarına katmak istediğini söyleyen Trump, ardından Meksika Körfezi’nin adının Amerika Körfezi olmasını istedi. Alaska’daki Denali Dağı’nın adının McKinley Dağı olmasına dair istediğini de dile getiren Trump, son olarak Panama’dan Panama Kanalı’nın ABD’ye iadesini talep etti. Peki Panama Kanalı’nın ABD’yle ne ilgisi var?Orta Amerika’nın en güneyinde yer meydan Panama’nın bir ülke olarak kuruluşu, ABD’nin 1898’deki İspanyol-Amerikan Savaşı’ndaki zaferinin ardından taze bir emperyal kuvvet olarak yükselişiyle yakından ilgili. Ülkesini bir diplomatik oyuncu haline getirmek için elinden gelen çabayı gösteren Başkan Theodore Roosevelt, Panama’nın 1903 yılında Kolombiya’dan ayrılmasında önemli rol oynadı. Donanma kuvvetini de ortaya koymak isteyen Washington, Atlas Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nu birbirine bağlayacak bir kanal için kolları sıvadı. 20’nci yüzyılın başları için bir mühendislik harikası kabul edilen bu kanal, Panama’nın ölümcül tropik ormanlarının içinden geçecekti.Haberin DevamıAncak Panamalılar topraklarından geçen bu kanalın ABD’ye ait olmasından memnun değildi. Bu nedenle 1977 yılında Başkan Jimmy Carter’ın imza koyduğu antlaşmalarla, Panama Kanalı’nın idaresi Panama’ya devredildi. Antlaşma metinlerinde, kanalın tarafsız bir ab yolu olması, dünyadaki tüm ülkelerin bayraklarını taşıyan gemilerin barışçıl geçişinin sağlanması garanti edildi. Muhafazakârların misli muhalefetine rağmen antlaşmalar ABD Senatosu’nda kabul edildi.Bir öbür deyişle Trump’ın Panama Kanalı’nın kontrolünü yeniden ele almak istemesi 150 yıldır devam eden yılan hikâyesinin son dönemeci oldu.Panama hükümeti salı günü, Trump’ın açıklamaları hakkında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres nezdinde şikâyetçi olduklarını duyurdu. Panamalı yetkililerin şikayetinde, BM şartnamesinde yer meydan ve üye ülkelerin öbür ülkelerin toprak bütünlüğünü ve siyasi bağımsızlığını tehdit etmekten ya da bu konuda kuvvet kullanmaktan kaçınmasını gerektiren maddeler hatırlatıldı.Haberin DevamıPanama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino QuinteroSÜVEYŞ GİBİ OLACAK ZANNEDİLDİ AMA…Aslına bakılırsa, iki okyanusu birleştirme fikrinin ilk sahibi ABD’liler değildi. Takvimler 1534 yılını gösterirken İspanya Kralı, Peru’dan İspanya’ya altın ve gümüş ticaretini kolaylaştırmak amacıyla Atlas ve Pasifik Okyanusları arasındaki 64 kilometrelik kıstakta açılacak bir kanal rotası için çalışılmasını emretmişti.Panama Kanalı’nda ilk inşaat 1880 yılında başladı. Fransız diplomat ve müteahhit Ferdinand de Lesseps, Mısır’da inşa ettiği Süveyş Kanalı’nın başarısının yarattığı zafer sarhoşluğuyla Panama projesine de aka bir hevesle başladı. Ancak dikkatinden kaçan bir şey vardı. Mısır’daki inşaat düz bir arazi üzerinde gerçekleşmişti. Panama ise hem dağlıktı hem de sık ormanlarla kaplıydı. Bu engeller aşılamadığı için proje iflasla sonuçlandı. De Lesseps, idare zafiyeti ve dolandırıcılık suçlarıyla yargılandı. Fransa’nın başarısızlığı, çoğunluğu Karayipli işçilerden oluşan 20.000 civarında kişinin, sivrisineklerin yaydığı sıtma ve sarı humma hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmesine sebep oldu.Haberin DevamıFransızların bu girişiminden önce bir ABD şirketi, Doğu Yakası’nda yaşayan ve altın aramak için California’ya gitmek isteyen Amerikalıların hayatlarını kolaylaştırmak için iki okyanusu birbirine bağlayan bir demiryolunun inşaatına başlamıştı. Panama Demiryolu 1855 yılında kullanıma açılmıştı.İNŞAAT 10 YIL SÜRDÜ1903 yılına kadar Kolombiya’nın bir eyaletiydi olan Panama, ABD’nin diplomatik desteğiyle müstakil bir ülke oldu. Bir sonraki yıl Amerikalılar projenin ve Fransızların giderken bıraktıkları makinelerin bir kısmının kontrolünü üstlendi. Süveyş’in aksine Panama Kanalı gemileri bir uçta deniz seviyesinin 27 metre üstüne kaldırıp öbür uçta suya indirecek karmaşık bir kilit sistemi kullanacaktı. Sistemde insan eliyle yapılmış bir göldeki tatlı sudan faydalanılacaktı.Haberin Devamı10 yıl süren inşaat projesi sırasında 350’si Amerikalı 5.600’den fazla şahıs hayatını kaybetti. 1914’te tamamlanan projede çalışan 45.000 kişinin üçte ikisi Barbados ve Martinik gibi Karayip Adaları’ndan geliyordu. Çalışanların 12.000’i çoğunluğu İspanya’dan gelen Avrupalılardı. En üst düzey yöneticiler, mühendisler ve öbür kalifiye elemanlar ise Amerikalılardan oluşuyordu.İnşaatın son evresinden 1913 tarihli bir fotoğraf50 YIL SONRA TANSİYON YÜKSELDİÇağının mühendislik harikası 1914 yılında kullanıma açıldı. Toplam maliyeti 375 milyon dolar olan kanal, o güne kadar inşa edilmiş en pahalı Amerikan projesiydi.Haberin Devamı80 kilometre uzunluğundaki kanalın iki kıyısındaki 30’ar kilometrelik alanı kaplayan Panama Kanal Bölgesi’nin kontrolü ABD’ye verildi. Ancak Panamalılar bu bölgenin ülkeyi ikiye bölen bir işgal alanı olduğunu düşünüyor ve bölgede yaşayanlara da işgalci gözüyle bakıyordu. 20’den fazla askeri üsse ve tesise hane sahipliği yapan bölgede kırmızı damlı bakımlı bahçeli evler, mağazalar, golf sahaları, bir yat kulübü, Amerikan Lejyonu’nun vazife yerleri ve kiliseler yer alıyordu. Bölge Amerikan başkanının atadığı ve ordu sekreterinin denetlediği bir vali tarafından yönetiliyordu.Ocak 1964’te bir küme idadi öğrencisinin Kanal Bölgesi’ne Panama bayrağı dikmek istemesiyle başlayan ayaklanmada 21 Panamalı, ABD güçleri tarafından öldürüldü. Panama Devlet Başkanı Roberto Chiaro, ABD Başkanı Lyndon Johnson’la görüşerek, kısa süreliğine diplomatik ilişkileri kesti. Ölen Panamalılar günümüzde milli yas günü olan Şehitler Günü kapsamında bayraklar yarıya indirilerek anılıyor.CARTER KANALI PANAMALILARA TESLİM EDEN İMZALARI ATTI1964’teki ayaklanmalar Panama’yı sarstı ve kanalın kontrolünün ele alınması isteğini artırdı. 1977 yılında Jimmy Carter, ABD’nin kanalın ve Kanal Bölgesi’nin kontrolünü Panama’ya devrettiğini bildiren iki antlaşmayı imzaladı.Antlaşmaların birinde Panama Kanal Bölgesi’nin 1 Ekim 1979 tarihi itibarıyla lağvedileceği ve kanalın 31 Aralık 1999 tarihinde Panama’ya teslim edileceği karara bağlanırken, ikinci antlaşmada da kanalın tarafsızlığına yönelik herhangi bir tehdit karşısında ABD’ye askeri savunma hakkı veriliyordu.1989’DAKİ İŞGAL HÂLÂ AKILLARDATrump’ın kanalı geri alma vaadi ve bunu yaparken askeri gücünü kullanma ihtimalini yadsımaması, Panamalıların canını sıkıyor. Çoğu Panamalı 1989 yılındaki ABD işgalini halen hatırlıyor.500 Panamalının ve 23 ABD askerinin öldüğü o operasyon sonucunda, Panama’nın eski cunta lideri General Manuel Noriega devrildi. Operasyon öncesinde ABD’de Noriega hakkında uyuşturucu ticareti suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Öte yandan Noriega da muhalefet liderinin kazandığı başkanlık seçimlerinin sonuçlarını geçersiz kıldı.Noriega, kanal konusunu örneğin haline getirmeye çalışsa da ABD’nin işgalini tetikleyen şey, o sırada Panama’ya devredilmekte olan kanal değildi. Noriega 10 gün boyunca Vatikan Büyükelçiliği’nde saklanırken, ABD askerleri kulakları patlatacak kadar yüksek sesle rock müzik çalıp Noriega’yı dışarı çıkarmaya çalıştı.Sonuçta ABD güçlerine teslim olan Noriega, götürüldüğü Miami’de yargılandı ve suçlu bulundu. Yıllarca hapiste kalan Noriega, serbest kaldıktan sonra Panama’ya döndü, 2017 yılında ülkesinde hayatını kaybetti.PANAMA YATIRIMININ KARŞILIĞINI ALIYORABD, kanalı 1999 sonunda Panama’ya devrettiğinde, 1914’te inşa edilen kilitler fazla eskimiş ve ABD Donanma gemilerinin geçişi için fazla dar kalmıştı. Bu nedenle Panama ilk amel kanalı genişletecek ve kârlılığını artıracak çalışmalara başladı.5 milyar dolarlık yatırım sonucunda daha aka kilitler inşa edildi. Bunun sonucunda günlük geçiş sayısı 36 gemiyi buldu ve gelir arttı. Bu sayede Panama Kanalı küresel ticaretin en önemli rotalarından biri haline geldi. Dahası kanaldan geçen aka petrol ve tabii gaz tankerlerinin yanaştığı ABD limanlarındaki yatırım da arttı. Kanal şu lahza her yıl 5 milyar dolar gelir üretiyor. Bu meblağın yarısı bütçeye aktarılırken geri kalanı da işletme maliyetlerine ve yatırımlara harcanıyor.TRUMP PANAMA KANALI’NI NEDEN İSTİYOR?Trump “seçilmiş başkan” olarak aralık ayında yaptığı açıklamada ABD’nin kanalı geri alması ve bunun için gerekirse askeri kuvvet kullanabileceğini söyledi. Kanalın Çin tarafından kontrol edildiğini söyleyen Trump, ABD gemilerinden fazla nakit alındığını öne sürdü. Panama’nın temmuz ayında seçilen Amerikan yanlısı başkanı Jose Raul Mulino ise kanalı asla iade etmeyeceklerini belirterek, “Panama Kanalı’nın etrafındaki bölgenin her bir metrekaresi Panama’ya aittir ve öyle kalacaktır” ifadelerini kullandı.Trump’ın “Çin kontrolü” iddiasının altında, kanalın iki tarafında iki konteyner terminali işleten Hong Kong merkezli Hutchison Whampoa şirketi yatıyor. Ancak Panamalı yetkililer şirketin kanal üzerinde hiçbir kontrolü olmadığını gemilerin geçiş fiyatlarını belirleyen şeyin ise bayrağı değil büyüklüğü, türü ve kargosu olduğunu belirtiyor.Önceki Trump döneminin Panama Büyükelçisi olan John Feeley, Başkan’ın takıntısının altında birçok muhafazakâr gibi kanalın Panama’ya verilmesinin yanlış olduğu düşüncesinin yattığını belirtti. The Wall Street Journal’a konuşan Feeley, Başkan’ın 2017 yılında Amerikan gemilerinin geçiş için ücret ödediğini öğrendiğinde öfkelendiğini de belirterek, “Bir kuruş ödemememiz lazım. Biz inşa ettik ve Carter fena bir pakt yaptı” dediğini aktardı. (Panamalı yetkililer ABD gemilerine geçişte üstünlük tanındığını belirtiyor.)Panama Kanalı İdaresi kayıtlarına göre, ABD Donanması, geçtiğimiz 26 yılda Panama Kanalı için toplamda 25,4 milyon dolarlık ödeme yaptı. Feeley, ABD Savunma Bakanlığı’nın bu yılki bütçesinin neredeyse 900 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, yılda 1 milyon doları bile bulmayan ödemeleri “bütçe tozu” diye nitelendirdi.The Wall Street Journal’ın “America’s Fraught, Sometimes Deadly, History With the Panama Canal” başlıklı haberinden derlenmiştir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.