Haberin DevamıSanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın katılımı ile Aliağa Güneş Hücresi ve Güneş Paneli Entegre Üretim Tesisi Açılış Töreni gerçekleşti. Törene İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve sektör temsilcileri katıldı. Törende konuşan ve Türkiye’nin, siyasi istikrarın getirdiği ekonomik istikrarla kalkınma yolculuğunda emin adımlarla yürüdüğüne dikkati çeken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, “Türkiye Yüzyılı’na adım atarken, son 22 yılda Türk sanayinin öncülüğünde ihracatını 36 milyar dolardan, 262 milyar dolara çıkartan, OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında 1’inci sırada yer alan, Çin’den sonra Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü, rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen bir Türkiye var. Günümüzde ekonomik ve siyasi bağımsızlığın, teknolojideki bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunun bilinciyle hareket ederek, kritik teknolojileri geliştiren ve üreten bir Türkiye’nin temellerini atıyoruz” ifadelerini kullandı.Haberin Devamı’TÜRKİYE, GÜNEŞ PANELİ ÜRETİMİNDE AVRUPA’DA LİDER”Milli Teknoloji Hamlesi’ hedefleri doğrultusunda, kritik ve stratejik sektörlerde teknoloji kabiliyetlerini güçlendirecek atılımları gerçekleştirdiklerini dile getiren Bakan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:”Son yıllarda küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, ülkelerin enerjide tam bağımsızlık ve kaynak çeşitliliği arayışını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin tetikleyicisi fosil yakıtların sebep olduğu karbon salınımındaki artış da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırıyor. Başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere, alternatif enerji kaynaklarının kullanımını ülkemizde yaygınlaştırma, bu alanlarda teknoloji geliştirme ve üretim kabiliyetlerimizi güçlendirmeyi Türkiye Yüzyılında müreffeh bir ülke inşa etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Güneş enerjisinin, ülkemizin enerji tedarikinde yerli olanak ve kabiliyetlerle değerlendirilebilmesini sağlayan üretim altyapımız özel bir vurguyu adalet ediyor. Türkiye olarak bilhassa son yıllarda, güneş paneli üretiminde aka bir atılım gerçekleştirerek Avrupa’da önder konuma geldik. Dünyada ise 4’üncü sıraya eriştik.”Haberin Devamı’160,6 MİLYAR SABİT YATIRIM GERÇEKLEŞTİ’Türkiye’nin güneş paneli üretiminde ingottan panele kadar paha zincirinin tüm halkalarında üretim yetkinliğine sahip olduğunun altını çizen Bakan Kacır, “Bu başarı kendiliğinden olmadı. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM), yenilenebilir enerji yatırımlarını ekonomik açıdan uygulanabilir hale getirdi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ise enerji teknolojilerinde yerlileşmeyi teşvik etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak teşvik ve destek mekanizmalarımızla, ülkemizin güneş enerjisi sanayisinin, araştırma ve inovasyon ekosistemimizle güçlü bir sinerji içinde büyümesini sağlıyoruz. Teşviklerimizle 2012’den bu yana 5 bin 284 Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı tamamlandı. 160,6 milyar sabit yatırım gerçekleşti. 7 bin 255 istihdam sağladık. Bazı vizyon yoksunları, güneş enerjisi santrallerini ‘çöp’ olarak nitelerken biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2053 karbon nötr hedeflerimize ulaştırmada ve gene bu alanda yerli ve milli teknolojilerle milli teknoloji hamlesine katkı sunmada kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Artık, ‘Su akar, Türk bakar’ dönemi bitti. Akan sudan doğan güneşten, esen yelden kendi enerjisini kendi teknolojisi ile üreten bir Türkiye var. Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi elde etmesini hedefledik” dedi.Haberin Devamı’347 BİLİM İNSANI VE GENÇ İLE TOPLAM 5,8 MİLYAR LİRA DESTEK’Güneş paneli imalatı için 2012’den bu yana yekün yatırım tutarı 71 milyar liraya ulaşan 135 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini de söyleyen Bakan Kacır, son 22 yılda TÜBİTAK eliyle güneş enerjisi alanında 683 projeye, bin 347 ilim insanı ve genç ile yekün 5,8 milyar lira destek verdiklerini anlatım etti. Bakan Kacır, “Ülkemizin Ar-Ge altyapısını güçlendirmek amacıyla kurulan ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni, milli araştırma merkezlerimiz arasına iç ettik. Merkezimiz bünyesinde, fotovaltaik teknolojileri, modül teknolojileri, kuvvet elektroniği, şebeke ve sistem entegrasyonu başta olmak üzere güneşten enerji üretimi ile Ar-Ge başlıklarında yürütülen projeleri destekliyoruz. Güneş enerjisi sanayimizin son yıllarda katettiği muazzam mesafe, panel üretimine kıyasla daha Ar-Ge yoğun basamaklarını oluşturan ingot, wafer ve hücre aşamalarında üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerimizi güçlendirmek için bize aka cesaret veriyor” açıklamalarında bulundu.Haberin Devamı’YENİ GÜNEŞ YATIRIMLARININ KAPASİTESİ 650 GW’A YAKIN’Aynı zamanda, üretim sürecinin tüm aşamalarında güneş enerjisi sanayisinin kabiliyetlerini geliştirmesi, sektörün rekabetçiliği ve enerji arz güvenliğinin sağlanması adına stratejik bir ihtiyacı da anlatım ettiğini vurgulayan Bakan Kacır, “Önümüzdeki aka fırsat penceresi de mevcut. Entegre yatırımların hayata geçirilmesini olası kılacak aka bir pazara sahibiz. Avrupa ve ABD’de 2030 yılına kadar gerçekleştirilecek yeni güneş santrali yatırımlarının kapasitesi 650 GW’a yakın. Mevcut üretim altyapımızı katma değerli üretimi odağa meydan yatırımlarla beslemek; küresel güneş paneli pazarında ülkemizin etkin bir oyuncu olması için kilit rol oynuyor. Ülkeler arasında yükselen duvarlar, ticaret ve teknoloji başlıklarında pek fazla pazara açılan kapı niteliğindeki Türkiye’miz için yeni yatırımların hayata geçmesini hızlandırma potansiyeli taşıyor” dedi.Haberin Devamı’NİTELİKLİ VE KAPSAMLI DESTEKLER SUNUYORUZ’Son dönemde teşvik politikalarını güncellediklerini anlatım eden Bakan Kacır, “Yüksek teknoloji yatırımlarını önceleyen ve kapsamlı destekleri devreye meydan bir yapıya kavuşturduk. Güneş santrallerinin kurulumuna ilişkin teşviklerimizi Türkiye’de üretilen güneş hücresi kullanımına yönlendirdik. Bir yandan da güneş hücresi üretim kapasitemizi artırmak üzere, teşviklerimizle ingot dilimleme aşaması veya öncesindeki bir aşamadan başlayarak gerçekleştirilecek yekün 6,5GW / yıl kapasiteye sahip 4 yatırımın önünü açtık. Güneş hücresi üretimi, geçtiğimiz yıl temmuz ayından Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı teşvik programı HIT-30’un ilk davet başlıkları arasında da yer alıyor. Çağrımız doğrultusunda güneş hücresi üretimine ingot dilimleme aşamasından başlayan yıllık asgari 5GW üretim kapasiteli yatırımlara nitelikli ve kapsamlı destekler sunuyoruz” ifadelerini kullandı.’İZMİR’İMİZE DE HAK ETTİĞİ KIYMETİ VERİYORUZ’Smart Güneş Teknolojileri’nin, ingottan panele kadar tüm üretim süreçlerini kapsayan, yıllık 2 GW kapasiteye sahip güneş paneli yatırım planının hayata geçirileceği konusunda kendilerine bilgi verdiğini kaydeden Bakan Kacır, “Cumhurbaşkanımızın kararıyla, proje bazlı yatırım teşviki sunduğumuz, ülkemizin üretim ve ihracat gücüne önemli katkı sağlayacak bu yatırımın ilk fazında firma; 2023 yılı mart ayında 1,2 GW/yıl üretim kapasitesine sahip panel üretim tesisini burada devreye aldı. Ardından açılışı için bir arada olduğumuz yıllık 800 MW kapasiteli güneş hücresi yatırımını tamamladı. Bu yatırımı değerli kılan bir öbür faktör da devamında gerçekleştirilecek wafer ve ingot yatırımı. Bu yatırım, güneş enerjisi sektörümüzün ingot ihtiyacını karşılamanın ötesinde, teknoloji savaşlarının kritik hale getirdiği çip üretiminde de ülkemize stratejik bir yetenek katacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, müteşebbislerimizi teşvik sistemimizle ve kurduğumuz Ar-Ge ve üretim altyapılarıyla ülke sathında sürdürdüğümüz kalkınma hamlesine ortak etmeye devam edeceğiz. Kamu ve özel sektörün tüm imkanlarını seferber ederek 81 ilimizde yürüttüğümüz kalkınma hamlesinde, İzmir’imize de adalet ettiği kıymeti veriyoruz” dedi.Son 22 yılda düzenledikleri 6 bin 754 yatırım teşvik belgesi ile İzmir’de 990 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 190 bin benlik istihdamın önünü açtıklarını vurgulayan Bakan Kacır, “Sayılarını 10’dan 14’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimizde 96 bin ilave istihdam oluşturduk. Şehirlerimizde kalkınmanın ana sac ayağı olan KOBİ’lerimizi KOSGEB eliyle desteklemeyi sürdürüyoruz. İzmir’de, 22 yıl önce KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, biz bugüne kadar 72 bin 214 KOBİ’ye 8,5 milyar liranın üzerinde destek sağladık” dedi.’İZMİR’E YEŞİL TEKNOLOJİLERE YÖNELİK YENİ TESİSLER KAZANDIRACAĞIZ’İzmir’de Ar-Ge ve inovasyonu güçlendirecek adımları kararlılıkla attıklarına dikkati çeken Bakan Kacır, şu ifadeleri kullandı:”İzmir’e kazandırdığımız 103 Ar-Ge, 26 tasarım merkezi ve 6 teknoparkta teknoloji geliştirme çalışmaları yürütülüyor. İzmir Kalkınma Ajansımız eliyle şehrimizin yerel potansiyelini harekete geçirecek 665 projeye 5,2 milyar lira destek verdik. Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilen ve bölgesel kalkınma politikalarımızın beş yıllık yol haritasını oluşturan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi’nde, İzmir’in rekabet gücünü artıracağımız, potansiyel bir küresel belde olarak tanımladık. Ülkemizin 81 ilinin sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi adına, yakın dönemde devreye alacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımızla da İzmir’e yeşil teknolojilere yönelik yeni tesisler kazandıracağız. Yüksek teknolojili üretime odaklanarak şehrimize paha katmaya ve İzmir’in büyüme ivmesini artırmaya devam edeceğiz.”‘YENİ BİR ENERJİ MİMARİSİ OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ’Smart Güneş Teknolojileri A.Ş. tarafından hayata geçirilen yıllık 800 megavatlık hücre üretim tesisine ilişkin konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise “Dünya, enerjide aka bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Hayatın her alanında ekonomilerin bütününde elektrik yoğun bir şekilde kullanılırken, roller değişiyor, tüketici ülkeler üretici; tüketiciler, müstahsil hale geliyor, Dijitalleşme, fazla aka fırsatları ve başta siber saldırılar olmak üzere elbette tehditleri de beraberinde getiriyor. Yapay zeka, aka veri, her sektörde olduğu gibi enerjide de aka bir talep artışı ile beraber dönüşümü mecbur kılıyor. Dağıtım ve iletim şebekesi işletmeciliğinde geleneksel çözümler yerini fazla daha yenilikçi ve farklı alternatiflere bırakıyor. Bunun yanı dizi iklim değişikliği, kovid sonrası yaşadığımız tedarik zincirindeki kırılmalar ve küresel ticarette ülkelerin giderek daha korumacı politikalar izlemesi hepimizi meseleye farklı bir anlayış ve yaklaşımla değerlendirmeye sevk ediyor. Biz de Türkiye olarak bu çerçevede yeni bir enerji mimarisi oluşturmayı hedefliyoruz” açıklamalarında bulundu.’TÜRKİYE’Yİ KAYNAKTA VE TEKNOLOJİDE NET İHRACATÇI BİR ÜLKE YAPMAKTIR’Enerjinin her alanında bütüncül ve kapsamlı yeni stratejiler ve politikalar geliştirerek Türkiye’deki enerji dönüşümünü gerçekleştirmeye gayret ettiklerini söyleyen Bakan Bayraktar, “Burada enerji dönüşümümüzün başarıya ulaşmasında üç temel önceliğimizin olduğunu belirtmek istiyorum. Bunlardan birincisi, artan enerji talebi karşısında vatandaşlarımıza, sanayicilerimize, tüm tüketicilerimize kaliteli, ucuz, kesintisiz enerji temin etmek yani arz güvenliğini sağlamak. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin enerji ihtiyacı üç katına çıktı, bunun içerisinde elektrik ihtiyacımız var, tabii gaz ihtiyacımız var, petrol ve petrol ürünleri ihtiyacımız var. Elektrik talebimizin 2035 yılına kadar en az yüzde 50 oranında artacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla artan talep karşısında arz güvenliğini sağlamak için gereken yatırımları en hızlı şekilde devreye almamız gerekiyor. İkinci konu, enerjide dışa bağımlılığımızı düşürmek. Enerji arzımızda ithal kaynaklara ait pay, şu lahza yaklaşık yüzde 70 düzeyinde. Her yıl değişmekle beraber 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek ekonomimizin üzerindeki yükü hafifletmek ve nihai olarak Türkiye’yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır” dedi.’HEDEFİMİZ AVRUPA’DA İLK 3’E GİRMEK’Bu çerçevede yenilenebilir kaynaklar başta olmak üzere tüm yerli kaynakları çevreyle uyumlu bir şekilde ekonomiye kazandırmanın gayreti içinde olduklarını belirten Bakan Bayraktar, “Üçüncü husus, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ‘2053 net sıfır emisyon’ hedefi doğrultusunda küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele. 30 yıldan az bir sürede ekonomimizi karbon nötr bir iktisat yapacağız. İşte bizim bu üç temel önceliğimizin; yani arz güvenliğinin sağlanmasının, dışa bağımlılığın azaltılmasının ve iklim değişikliğiyle mücadelenin merkezinde yenilenebilir enerji yer alıyor. Yenilenebilir enerji, adeta her derde deva. Yenilenebilir enerji yatırımlarına yoğunlaşarak, artan talebi karşılayıp, dışa bağımlılığı azaltarak, karbonsuz üretim ile net sıfır emisyon hedefine katkı sağlıyoruz. Türkiye olarak son 15 yılda yenilenebilir enerji alanında ülke olarak adeta sessiz bir ıslahat gerçekleştirdik. Rüzgar ve güneşte neredeyse sıfır olan kurulu gücümüzü, 33 bin megavatın üzerine çıkarttık. Sadece güneşte Mayıs 2013’te, bundan 11 yıl önce 91 kilowattlık ilk tesisimizle bu yolda bugün yaklaşık 20 bin megavatlık bir kurulu güce eriştik. Bu sayede gene bugün itibariyle yel ve güneşten ürettiğimiz elektrik, ülkemizdeki tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılar hale geldi. Rüzgar ve güneşle beraber tüm yenilenebilir enerjinin, mevcut kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 60’a ulaştırdık. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da ilk 5’teyiz, dünyada ise 11’inci sırada yer alıyoruz. Bu yıl hedefimiz Avrupa’da ilk 3’e, dünyada da ilk 9 ülke arasına girmek” ifadelerini kullandı.’YEKA YARIŞMALARINI DA BU YIL SONUNDA YAPMAYI HEDEFLİYORUZ’Gelecek vizyon olan ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritasını, ekim ayında kamuoyuna duyurduğunu belirten Bakan Bayraktar, “Cumhurbaşkanımız da COP29 Bakü’de tüm dünyaya ilan ettiler. Önümüzdeki 10 yılda yel ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkaracağız. Yaklaşık 80 milyar dolarlık yeni yatırımla 120 bin megavatlık bir kurulu güce ulaşacağız. Geçtiğimiz yıl yani 2024 yılında bir rekor kırarak 6 bin 200 megavatlık yeni yel ve güneş kapasitesini devreye aldık. 2035’in sonuna kadar bu 120 bin megavatlık hedefe gitmek için her yıl 7-8 bin megavatlık ilave kapasite hedefimiz var. Bu erek doğrultusunda yeni bir YEKA ihale modeli geliştirdik. Bu modelle 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışması yapacağız. 2024 yılı için YEKA RES ve YEKA GES yarışmaları, bu yıl ocak ve şubat aylarında tamamlanacak. 2025 RES ve GES Yeka yarışmalarını da bu yıl sonunda yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.’POLİTİKALARLA DAHA GÜVENLİ BİR YATIRIM ORTAMI OLUŞTURMAYA GAYRET EDİYORUZ’Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:”Yenilenebilir enerji politikası oluştururken, ‘Ülkemizi bir bağımlılıktan yani ithal yakıttan kurtarıp öbür bir bağımlılığa teslim etmeyeceğiz’ dedik. ‘Doğal gaz ve kömür ithalatımızı düşürürken yenilenebilir enerji ekipmanlarında yani güneş panellerinde, yel türbinlerinde hülasa yenilenebilir enerji teknolojilerinde ülkemizi dışa bağımlı hale getirmemeliyiz’ dedik. Milli enerji ve maden politikamızın en önemli sac ayaklarından biri yerlileştirme ve en önemli modellerinden biri YEKA dediğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları projeleriydi. Bugün dünyada panel üretiminin yüzde 75’i, hücre üretiminin yüzde 85’i, wafer üretiminin de yüzde 97’si biricik bir ülkede gerçekleşiyor. Bu nedenle yerli sanayimizi teşvik amacıyla YEKA yarışmalarında RES’lerde kullanılacak olan türbinlerin asgari 55 puanlık yerlilik şartını, GES’lerde kullanılacak olan panellerde de asgari yüzde 75 yerlilik oranını sürdürmeye devam edeceğiz. Ortaya koyduğumuz uzun dönemli, ölçek ekonomisine sahip ve öngörülebilir. Politikalarla daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturmaya gayret ediyoruz. Jeopolitik konumuyla, nitelikli insan gücü ve yenilikçi ekosistemiyle, Türkiye büyüyen potansiyeli yüksek bir pazardır. Ülkemize yatırımı güçlü sanayi politikalarımız ve teşvik programlarımız ile de daha da cazip hale getiriyoruz.”‘ÜLKEMİZDE ÜRETİLEBİLİR HALE GELDİ’YEKDEM ve YEKA süreçlerine ilişkin konuşan Bakan Bayraktar, “Milli enerji ve maden politikamızın en önemli unsurlarından biri olan yenilenebilir enerji kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması noktasında YEKDEM, YEKA süreçlerimiz ve sanayicilerimiz başta olmak üzere kendi öz tüketimlerini karşılamak isteyen tüketicilerimiz için geliştirdiğimiz çatı ve 5-1/h gibi uygulamalarla kapasite tahsisleri gerçekleştirirken aynı zamanda yerli ekipman üretimini de destekliyoruz. 2014 yılında sektörde sadece 27 tane imalatçı varken 11 yıllık süre içerisinde bu imalatçı sayısı yaklaşık 500’e çıktı. Bu sayede ana ekipman imalatçıları ve alt tedarikçilerle beraber 50 bin kişiye yeşil istihdam imkanı sağladık. Güneş santrallerinde kullanılan aksamlarda yüzde 75, yel santrallerinde ise kule, kanat ve jeneratörde yüzde 70’in üzerinde yerlilik seviyelerine ulaştık. Bu alanda gidecek daha fazla yolumuz, yapacak fazla işimiz var. 2024 sonu itibarıyla yenilenebilir enerji santrallerine yaklaşık olarak toplamda 26 milyar liralık yerli katkı bedeli ödedik. Bu destekler sayesinde GES için taşıyıcı yapı, kablolar, hücre, cam, çerçeve, kablo bağlantı kutusu ve fotovoltaik modüllerini yerli imkanlarla üretmeye başladık. RES için; biraz önce anlatım ettiğim gibi, jeneratör, kanat, kule ve kule bağlantı elemanları ülkemizde üretilebilir hale geldi” dedi.’HAZIRLIKLAR TAMAM’2035 hedefine ulaşmak için iletim ve dağıtım altyapısının güçlendirilmesi konusunda ciddi yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Bakan Bayraktar, “Zira, güneş ve yel kapasitesinin teknik olarak yönetilebilmesi ve elektriğin üretim noktalarından tüketim noktalarına sorunsuz taşınabilmesi için esnekliği yüksek iletim ve dağıtım şebekelerine sahip olmak gerekiyor. Bu sebeple ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızda iletim ve dağıtım altyapısına özel bir bölüm ayırdık. 2035 yılına kadar yaklaşık 15 bin kilometre uzunluğunda 40 GW kapasiteli HVDC hatları inşa etmeyi hedefliyoruz. İletim seviyesinde yapacağımız ilave AC ve HVDC hatların ‘yeni yeşil şebekenin’ yekün yatırım tutarı yaklaşık 28 milyar dolar olacak. Ülkemizi katma değerli üretimle büyüyen, istihdamı, ihracatı her geçen gün artan güçlü bir iktisat haline getirmek en aka hedefimiz. Elbette burada en aka itici gücümüz, müteşebbislerimiz, üreten Türkiye’nin değerli sanayicileri. Sanayicilerimizin enerji maliyetlerine destek olmak, sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi ihracatımızı doğrudan etkileyecek gelişmelere sanayicilerimizi hazırlamak için öz tüketim esaslı yenilenebilir enerji kapasite tahsisi yapıyoruz. Bugün itibariyle, çoğunluğu sanayi tüketicileri olmak üzere yatırımcılarımızın elinde toplamda yaklaşık 23 bin 500 megavatlık bir kapasite bulunuyor. Bu kapasitenin en hızlı şekilde devreye alınmasını istiyoruz. Elbette yatırımcıların karşı karşıya olduğu sıkıntıların da farkındayız. 48 ayı bulan ruhsat süreçlerini yeni dönemde 18 aya düşürmek istiyoruz. Rüzgar ve güneş ruhsat süreçlerinde reform niteliğinde olacak değişikliklerle ilgili tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Konuyu bir lahza önce Meclis’imizin gündemine getirerek yasalaştırmak ve bu alandaki düzenlemeleri sadeleştirmek istiyoruz. İzin süreçlerinin kısalmasıyla beraber tahsis ettiğimiz ve edeceğimiz kapasiteleri fazla daha hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Ayrıca Gerçekleşme ihtimali olmayan projeleri de fazla daha kısa bir süre içinde sistemden çıkararak ilgili kapasiteleri yine tahsis imkanına kavuşacağız” açıklamalarında bulundu.’CARİ AÇIĞIMIZI AZALTMIŞ OLACAĞIZ’Tesiste 600 megavat kapasiteli ilk panel üretiminin 2023 yılında faaliyete geçtiğini dile getiren Bakan Bayraktar, “Yatırımın ikinci fazı olan 800 megavat kapasiteli hücre üretim tesisi de geçtiğimiz ağustos ayında üretime başladı. Bugün, biz ikinci faz yatırım olan hücre üretim tesisinin resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu sayede, güneş paneli üretiminde neredeyse tamamı ithal olarak temin edilen güneş hücreleri yerlileştirilmiş olacak. Bu alandaki dışa bağımlılığımızı ve dolayısıyla cari açığımızı azaltmış olacağız. Bu yeni yatırımın İzmir’imize, ekonomimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.’ENERJİNİN TEKNOLOJİSİNİ DE ÜRETME VE KULLANMA ZORUNLULUĞUMUZ VAR’İzmir Valisi Süleyman Elban ise “Bu tesis bizim için önemli. Artık, müreffeh, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ilerlediğimiz bu yolda bizim de öbür gelişmiş ülkeler gibi pak enerji kullanma zorunluluğumuz var. Sadece pak enerjiyi kullanmak değil aynı zamanda enerjinin teknolojisini de üretme ve kullanma zorunluluğumuz var. GES, HES, biyoenerji gibi teknolojilerinin tamamında kendi teknolojimizi kullanmak zorundayız. Hem Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın almış olduğu kararlar ve yaptığı uygulamalarla yerli üretimin teşvik edilmesi hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalar ve teşviklerle yerli üretimin teşvik edilmesiyle beraber yatırımda kullandığımız malzemelerin dışarıdan gelmesi, ödeme dengesine fazla ciddi katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.’704 KALİFİYE PERSONEL İSTİHDAMI SAĞLANMAKTADIR’Kendi mühendislikleriyle ürettirdikleri panelin kalitesinden cesaret alarak 2017 yılında ilk panel fabrikasını devreye aldıklarını anlatan Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ da “Tesis, yıllık bin 200 megavat panel üretim kapasitesine sahip olup 2024 yılı Temmuz ayında devreye aldığımız 800 megavat hücre üretim hattımız ile enerji sektörüne katma paha sunmaktadır. Yapılan yatırım ile sadece bu çatı altında 704 kalifiye personel istihdamı sağlanmaktadır. Entegre üretim tesisimiz tam kapasiteye ulaştığında 3 bin 100 kişiye istihdam sağlamış olacağız” diye konuştu.
GÜNDEM
22 dakika önceGÜNDEM
52 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
4 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.