Haberin DevamıYapay zeka, insan sesini o kadar gerçekçi bir şekilde klonlayabiliyor ki, bu sesleri ayırt etmek neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu durum, banka hesaplarını güvence altına almayı amaçlayan ses tanıma teknolojileri açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor.BBC’nin Dolandırıcılık Güvenli Haftası etkinliği çerçevesinde tüketici savunucusu Martin Lewis, artan ses dolandırıcılığına dikkat çekti. Lewis, kendi sesini klonlayarak muhtelif ifadeler oluşturdu ancak asıl merakı bu ifadelerin ne kadar etkileyici olabileceğiydi…Ofisteki meslektaşları, oluşturduğu klon ses ile kendi sesi arasındaki farkı anlamakta güçlük çekti. Bu durum, yapay zeka sesinin, insanların gerçek bir insan sesi dinlediklerine inanıp inanamayacaklarını araştırmak için bir fırsat sundu.Haberin DevamıSonrasında Lewis, banka hesabının sesli kimlik sistemini aşmayı denemeye karar verdi. Birçok banka, telefon bankacılığında ‘Voice ID’ veya ‘Sesim Şifrem’ gibi bilinen bir sistem kullanıyor. Bu sistem, bankanın hesap sahibinin kimliğini otomatik olarak doğrulamasına olanak tanıyor.Yapay zeka tarafından klonlanan sesiyle ‘sesim şifremdir’ ifadesini kullanan Lewis, Santander bankasını aradı. Otomatik yanıt, kaydedilen telefon numarasından aradığını doğruladı ve sesle kimlik doğrulama sürecine geçti. “Sesim şifremdir” dediğinde, bankadan gelen yanıt, sesinin şifre olarak kullanıldığını teyit etti.Aynı denemeyi bir öbür banka olan Halifax’ta tekrarladığında ise gene başarılı bir sonuç elde etti. İlk celse açma işlemlerini BBC stüdyosundaki hoparlörlerle gerçekleştiren Lewis, daha sonra aynı uygulamayı evindeki kolay bir iPad hoparlörüyle de denedi ve gene başarılı oldu. Bu durum, yüksek ses kalitesinin şart olmadığını da göstermiş oldu.‘BU ÇOK KORKUTUCU! SESLİ KİMLİK DOĞRULAMA ARTIK ESKİSİ KADAR GÜVENLİ DEĞİL’ Bu durumun fazla korkutucu olduğuna dikkat çeken Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Birkaç dakikalık ses kaydıyla birinin sesini birebir kopyalamak ve bankaları kandırmak bu kadar kolay olmamalı. Bu olay, bankaların ve öbür kurumların emniyet sistemlerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğinin aleni bir kanıtı” dedi. “Klonlanmış sesin banka emniyet adımlarını atlatabilmesi, dolandırıcılık yöntemlerinin ne kadar sofistike hale geldiğini de gösteriyor” diyen Prof. Dr. Kırık, “Düşünsenize, bir üçkağıtçı sizin sesinizi klonlayıp bankanızı arıyor ve hesap bilgilerinize erişmeye çalışıyor! Bu, sima tanıma veya parmak izi gibi biyometrik emniyet yöntemlerine ilave olarak sesli kimlik doğrulamanın da artık eskisi kadar güvenli olmayabileceği anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.‘BU OLAY, TÜRKİYE’DE DE BENZER RİSKLERİN KAPIDA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR’Haberin Devamı“Bu olay, Türkiye’de de benzer risklerin kapıda olduğunu gösteriyor ve şimdiden tedbir alınması gerektiğini ortaya koyuyor” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şöyle devam etti:“Bankalar ve finans kuruluşları, sesli kimlik doğrulamanın biricik başına yeterli olmadığını kabul edip fazla katmanlı emniyet sistemlerine geçmeli. Özellikle biyometrik verilerle yapılan doğrulamalara ilave olarak, SMS veya mobil uygulama üzerinden çift faktörlü kimlik doğrulama mecbur hale getirilmeli. Ayrıca, ses klonlama girişimlerini tespit edebilecek yapay zeka destekli analiz sistemleri geliştirilmeli. Bireylerin de kendi ses kayıtlarını paylaşırken daha dikkatli olması ve bilinmeyen platformlara sesli mesaj bırakmaktan kaçınması gerekiyor.”BU ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK BİR DOLANDIRICILIKTA, İNSANLARI NELER BEKLİYOR? Ses klonlama yoluyla yapılan dolandırıcılıkların insanları hem maddi hem de manevi ciddi zararlara uğratabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bir dolandırıcı, klonlanmış bir sesle banka hesaplarına erişebilir, kredi başvurularında bulunabilir veya yakın çevreden nakit talep edebilir. Bu hal sadece maddi kayıplarla sınırlı kalmaz; aynı zamanda itibar zedelenmesine ve hukuki sorunlara yol açabilir. Kendi sesiyle dolandırıcılık yapıldığına inanan bir kişinin durumu ispatlaması oldukça zor olabilir. Bu da mağdurların uzun süren yasal süreçlerle uğraşmasına sebep olur” dedi.Haberin DevamıSes klonlama teknolojisinin kötüye kullanımının insanların emniyet algısını zedeleyerek dijital dünyada aka bir güvensizlik yaratabileceğine de değinen Prof. Dr. Kırık, “Örneğin, bir üçkağıtçı sizin sesinizi klonlayarak ailenizden birini arayıp acil bir hal olduğunu söyleyebilir ve nakit isteyebilir. “Anne, telefonum bozuldu, bu numaradan arıyorum. Acil nakit göndermen lazım” gibi inandırıcı bir senaryo yaratabilir. Bu cin bir dolandırıcılık, romantik bir panik yaratarak insanların hızlı ve düşünmeden hareket etmesine sebep olur. Özellikle yaşlı bireyler bu cin yöntemlere daha aleni olabilir. Bu yüzden, sesli doğrulamaların yanında ilave emniyet adımları ve kimlik doğrulama süreçlerinin güçlendirilmesi kritik ehemmiyet taşıyor” şeklinde konuştu.BU TEKNOLOJİ NASIL ÇALIŞIYOR?Haberin DevamıSürecin oldukça kolay fakat etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “İlk olarak, bir kişinin sesi kaydediliyor. Bu kayıt ne kadar uzun olursa, klonlama o kadar gerçekçi oluyor. Ardından, bu kayıt bir yapay zeka modeline yükleniyor ve model, sesin tüm ayrıntılarını analiz edip bir ‘dijital ses izi’ oluşturuyor. Bu dijital iz, kişinin sesini neredeyse birebir taklit edebilen bir yapay zeka modeli yaratıyor” dedi. Prof. Dr. Kırık, şöyle devam etti:“Hayatın içinden bir örnek verelim: Diyelim ki bir arkadaşınız sizden bir sesli mesaj bırakmanızı istedi. Siz de kolay bir “Nasılsın?” mesajı gönderdiniz. Bir üçkağıtçı bu mesajı ele geçirip yapay zeka ile klonlayarak sizin adınıza arkadaşınızı arayabilir ve nakit isteyebilir. İşte bu yüzden, ses kaydınızın kime gittiğine dikkat etmek ve bilhassa bilinmeyen yerlerde sesli mesaj bırakmaktan kaçınmak önemli.”‘ESKİDEN UZMANLIK GEREKTİRİYORDU AMA ŞİMDİ ÇOK BASİT’Haberin Devamı“Ses klonlamak eskiden aka bir uzmanlık gerektiriyordu fakat artık hal fazla farklı” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Herkesin erişebileceği kolay uygulamalarla birkaç dakika içinde bir sesi klonlamak mümkün. Özellikle yapay zeka tabanlı platformlar, sadece kısa bir ses kaydını yükleyerek bir kişinin sesini taklit edebiliyor. Bu uygulamaların birçoğu ücretsiz veya düşük maliyetli ve herhangi bir teknik bilgi gerektirmiyor. Yani, bir üçkağıtçı sadece bir TikTok videosundan ya da bir sesli mesajdan yola çıkarak sizin sesinizi klonlayabilir. Bu da haliyle ciddi emniyet sorunlarına yol açıyor” ifadelerini kullandı.‘SES KLONLAMA UYGULAMALARI SIKI DENETİMDEN GEÇMİYOR’Bu uygulamaların çoğunun şu lahza için pek bir denetimden geçmediğinin altını çizen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bazı şirketler, ses klonlama teknolojilerini etik kurallar çerçevesinde geliştirmeye çalışsa da bu yeterli değil. Özellikle Avrupa Birliği ve ABD’de bu teknolojilerin kötüye kullanılmasını önlemek için yasal düzenlemeler üzerine çalışmalar yapılıyor. Örneğin, bazı ülkelerde yapay zeka ile üretilmiş seslerin belirtilmesi mecbur hale getirilmeye çalışılıyor. Fakat bu süreç yavaş ilerliyor ve teknolojinin hızına yetişmek kolay değil. Şimdilik, bireysel olarak ses verilerimizi korumak ve bilinmeyen platformlarda sesimizi paylaşmaktan kaçınmak en etkili tedbir gibi görünüyor” dedi.BİR KİŞİ, SESİNİN KLONLADIĞINI ANLARSA NASIL BİR YOL İZLEMELİ?”İlk adım olarak, klonlanmış sesle dolandırıcılık yapıldıysa hemen bankalar, telekomünikasyon şirketleri veya ilgili kurumlarla iletişime geçerek hesaplarını dondurmalı ve işlemleri iptal ettirmeli” uyarısında bulunan Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şu önemli bilgilerin altını çizdi:– Ayrıca, ses kaydının kullanıldığı alanlarda kanıt toplamak ve bu durumu resmi bir şekilde belgelendirmek önemlidir. Dolandırıcılığın sosyal medya veya dijital platformlarda gerçekleşmesi durumunda, platforma şikayette bulunarak içeriğin kaldırılmasını talep edebilir. — Hukuki açıdan, Türkiye’de bu cin bir hal ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’ ve ‘dolandırıcılık’ kapsamında değerlendirilebilir. Kişi, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak ses klonlaması yoluyla yapılan dolandırıcılıkla ilgili dava açabilir. — Aynı zamanda, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na başvurarak, verilerin izinsiz kullanımı hakkında şikayette bulunabilir. Bu süreçte bir avukat desteği almak, hukuki yolların daha etkin bir şekilde işletilmesini sağlar. Klonlanan sesin kötüye kullanılmasını engellemek için alınacak bu cin hukuki adımlar, benzer olayların önlenmesine de katkı sağlar.Fotoğraflar: iStock
GÜNDEM
23 dakika önceGÜNDEM
53 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
4 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.