Haberin DevamıAralık ayının son günlerinde birbiri ardına gelen uçak kazaları gündemden düşmedi. Yaşanan can kayıpları tüm dünyada üzüntüye sebep olurken hayatta kalanlarla ilgili detaylar da dikkat çekti.Çok sık uçak yolculuğu yapanlar arasında uçakların kuyruk kısmındaki koltuklar daha popüler. Bunun nedeni uçakların geri taraflarının bir kaza anında ön tarafa kıyasla daha güvenli olduğu yönündeki yaygın inanç. Nitekim hem Azerbaycan Havayolları’nın 8243 sayılı uçuşunun hem de Jeju Air’in 2216 sayılı uçuşunun enkazları, bu inancın fazla da boşa olmadığına işaret ediyor.Bilindiği üzere Azerbaycan uçağı kazanın etkisiyle ortadan ikiye ayrılırken, geri kısmı aka oranda sağlam kaldı. Kazadan kurtulan 29 kişinin tamamının uçağın bu bölgesinde oturmakta olduğu bildirildi. Öte yandan Güney Kore’de meydana gelen kazadan sağ çıkan iki uçuş görevlisi de uçağın kuyruğundaki açılır kapanır koltuklarda oturuyordu.Haberin DevamıO halde akla şu soru geliyor: Bu bir tesadüf mü? Konforu nedeniyle tercih edilen business class ve birinci sınıf koltuklarda oturmak daha mı tehlikeli?2015 yılında TIME dergisinde yayımlanan bir çalışmada bu soruya yanıt arandı. Derginin muhabirleri ABD’de 1985-2000 yılları arasında meydana gelen tüm ölümlü uçak kazalarının kayıtlarını taradı. Bu meta analiz sonucunda uçağın koltukları üç gruba ayrıldı. En arkadaki grupta oturanların ölüm oranı yüzde 32’yken orta gruptakilerin ölüm oranı yüzde 39, en öndekilerin ölüm oranı ise yüzde 38 olarak hesaplandı.Gözden KaçmasınGüney Kore, Norveç, Kanada şimdi de Almanya! Sorun uçaklarda mı yoksa pilotlarda mı? Uzman isimden dikkat çeken yorumlarHaberi görüntüleEn güvenli koltuklar ise en geri gruptaki sıraların orta koltuklarıydı. Buralarda oturanların ölüm oranı yüzde 28’de kalırken, “en kötü” koltuklar yüzde 44’lük ölüm oranıyla orta gruptaki sıraların koridor koltuklarıydı.Peki bu veriler günümüzde halen geçerli mi? Havacılık uzmanlarına göre, bu oranlar hurafeden öbür bir şey değil.Uçuş Güvenliği Vakfı Başkanı Hassan Shahidi, CNN Travel’a yaptığı açıklamada, “Kişinin oturduğu koltukla hayatta kalma ihtimali arasında bir korelasyon olduğunu gösteren bir veri bulunmuyor. Her kaza farklıdır” dedi.Haberin DevamıSydney’de bulunan New South Wales Üniversitesi Havacılık Okulu’nda dersler veren Cheng-Lung Wu, “Eğer ölümlü bir kazadan bahsediyorsak kişinin nerede oturduğunun neredeyse hiç önemi yoktur” diye konuştu.Azerbaycan Havayolları’na ait uçak 25 Aralık günü Kazakistan’ın Aktau Havaalanı yakınlarında düşmüştüLondra’da bulunan Greenwich Üniversitesi’nde yangın güvenliği mühendisliği alanında dersler veren Ed Galea ise uçak kazası tahliyeleri üzerine yaptığı araştırmalardan hareketle, “En güvenli sihirli koltuk diye bir şey yoktur. Yaşadığınız kazanın doğasına göre güvenli nokta değişir. Bazen ön yan daha iyidir bazen geri taraf…” ifadelerini kullandı.Haberin DevamıAncak Galea ve öbür uzmanlar, oturduğunuz koltuğun bir açıdan önemli olduğunu vurguladı. Zira koltukların konumu ilk çarpmanın etkisi konusunda bir fark yaratmasa da bazı koltuklar uçaktan daha kolay inmenizi sağlıyor. Uzmanlar da uçakta koltuk seçerken tahliye kolaylığına ehemmiyet vermek gerektiğini belirtiyor.ÇOĞU UÇAK KAZASINDAN KURTULMAK MÜMKÜNÖncelikle iyi haberleri verelim. Galea, “Uçak kazaların aka bir çoğunluğunda hayatta kalınabilir. Kaza geçiren kişilerin çoğu hayatta kalır” dedi.1988 yılından bu yana uçaklar, 16G’ye yani yerçekiminin 16 misli güçteki darbelere dayanabilecek şekilde üretiliyor. Bu da olayların çoğunda “çarpmanın yarattığı etkinin travmasından sağ kurtulmanın olası olduğu” anlamına geliyor.Haberin DevamıGalea, Jeju Air uçağının geçirdiği kazanın da başlangıçta hayatta kalınabilir bir kaza olduğunu belirtti. İlk belirlemelere göre, uçak kuş çarpması sonucu motorunu kaybetti ve iniş takımlarının düzgün çalışmaması sonucu piste karnının üstüne düştü. Galea, “Eğer uçak pistin sonundaki betonla güçlendirilmiş engele çarpmamış olsaydı herkes değilse bile çoğunluk aka ihtimalle kurtulabilirdi” dedi.Öte yandan Azerbaycan Havayolları’nın kazasının hayatta kalınması olası olmayan bir kaza olduğunu söyleyen Galea, 29 kişinin uçaktan sağ kurtulmasının bir mucize olduğunu anlatım etti. (Söz konusu kazanın uçağın Rus güçleri tarafından yanlışlıkla vurulması sonucu yaşandığına dair şüpheler olduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kazanın Rusya hava sahası içinde gerçekleşmesinden ötürü özür dilediğini ve son olarak dün Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in Rusya’yı sorumluluktan kaçmakla itham eden bir izah yaptığını hatırlatalım.)Haberin DevamıModern uçakların darbeye dayanabilecek ve yangının yayılmasını yavaşlatabilecek şekillerde inşa edildiğini vurgulayan Galea, hayatta kalınabilir kazalarda hayatta kalma şansının en az yüzde 90 olduğunu belirtti. Galea, günümüzde kazalarda yaşamla ölüm arasındaki farkı belirleyen şeyin, yolcuların uçağı tahliye etme hızları olduğunu vurguladı.Günümüzde uçakların uçuş sertifikası alabilmesi için 90 saniye içinde tahliye edilebilir olduklarının kanıtlanması gerekiyor. Ancak üretim aşamasında gönüllülerin katıldığı tahliye tatbikatlarıyla panik içindeki yolcularla dolu kaza geçirmiş bir uçağın tahliyesi ne yazık ki aynı şey değil.”HER SANİYE ÖNEMLİ”Bir tahliye uzmanı olan Galea, aynı zamanda İngiltere Sivil Havacılık Dairesi’nin (CAA) uçaktaki en “hayatta kalınabilir” koltuklar araştırmasını yürüten kişi. 2000’lerin başlarında birkaç yıla yayılan bu araştırma kapsamında, çarpışmalara değil yolcuların ve mürettebatın çarpışma sonrası tahliye sırasındaki davranışlarına bakıldı. 1977-1999 yılları arasında gerçekleşen 105 kaza kapsamında 1.917 yolcu ile 155 mürettebatın verilerini toplayan Galea ve çalışma arkadaşları, uçak kazalarındaki insan davranışlarının bir veri tabanını oluşturdu.Galea, yolcuların uçağı terk etmelerine ilişkin analizinin, “hava araçlarının tahliyeleriyle ilgili birçok efsaneyi yerle bir ettiğini” belirtti ve ekledi: “Benim araştırmamdan önce yolcuların daha tanıdık geldiği için bindikleri kapıdan indikleri ve ileri gitmeye eğilimli oldukları düşünülüyordu. Benim veri analizim, bu efsanelerin hiçbirinin kanıtlarla desteklenmediğini sözler önüne serdi.”Galea’nın araştırması, uçağın herhangi bir noktasındaki herhangi bir acil çıkışın 5 dizi önünde ve arkasında oturan yolcuların, kazadan sağ kurtulma şansının en yüksek olduğunu ortaya koydu. Dahası koridor koltuklarında oturan kişilerin, güvenli tahliye ihtimalinin orta koltuklarda ve cam kenarında oturanlara kıyasla daha yüksek olduğu çünkü dışarı çıkmak için aşmaları gereken şahıs sayısının daha az olduğu da anlaşıldı.Galea, “Anlaşılması gereken en önemli şey şu: Bir hava kazasında her saniye kritiktir. Yaşam ve ölüm arasında her saniye bir fark yaratabilir” derken çıkış sırasına yakın olmanın, uçağın hangi bölgesinde oturduğunuzdan daha önemli olduğunu da sözlerine ekledi.Elbette kaza anında her çıkış kullanılamayabiliyor. Örneğin Ocak 2024’te Japonya Havayolları’na ait 516 numaralı uçağın Tokyo Haneda havaalanında bir sahil emniyet uçağına çarptığı kazada, 8 tahliye kaydırağından sadece 3’ü kullanılabilir durumdaydı. Ancak mürettebatın ve yolcuların örnek bir davranış sergilemesi ve uçağı fazla dakik bir biçimde tahliye etmesiyle, 379 kişinin tamamı Airbus A350’den sağ salim kurtulmayı başardı.Şubat ayında yeni bir tahliye araştırmasına başlayacak olan Galea, gene de şansı artırmak için iki tahliye çıkışının ortasına oturmaktansa biricik bir çıkış belirleyip ona yakın oturmanın daha doğru olduğunu vurguladı.”Bineceğiniz uçakta acil çıkışların önündeki ve yakınlarındaki koltuklar doluysa ne yapıyorsunuz?” sorusunu da yanıtlayan Galea, “Başka bir uçuş arıyorum. Çıkışa olası olduğunca yakın olmak istiyorum. 9-10 koltuk uzakta olduğum zaman mutsuz oluyorum” diye konuştu.”ŞANS HAZIRLIKLI OLANLARIN YANINDADIR”Diyelim ki koltuğunuzu seçerken, acil çıkışa yakın bir yer buldunuz. Artık arkanıza yaslanıp işi pilotlara ve uçuş görevlilerine bırakma zamanınız geldi, değil mi? Galea’ya göre hayır. Zira kazaları sağ atlatabilmek istiyorsak uçağa bindikten sonra da yapabileceğimiz şeyler bulunuyor.”Şans hazırlıklı olanların yanındadır” felsefesini benimsediğini söyleyen Galea, “Eğer şansınızı artırmak için ne yapmanız gerektiğini biliyorsanız, hayatta kalma şansınızı daha da artırırsınız. Uçağa binince nasıl ineceğinizi düşünün” dedi.Çok sık uçak yolculuğu yapanların bile uçuş öncesi uyarılarını iyice dinlemesi gerektiğini ve emniyet kemerinin nasıl çalıştığını gerçekten anlaması gerektiğini belirten Galea, “İster inanın ister inanmayın, insanların kaza anında en fazla zorlandıkları şeylerden biri emniyet kemerlerini çözmek. Bir ölüm kalım meselesiyle karşı karşıya kalıyorsunuz ve beyniniz otomatik pilota geçiyor. Çoğu insanın emniyet kemerleriyle ilgili tecrübeleri otomobillerden geliyor ve otomobilde kemeri çözmek için mandalı kaldırmıyor düğmeye basıyorsunuz. Uçak kazalarından sağ çıkmış pek fazla şahıs yaptığımız görüşmelerde bize başlangıçta emniyet kemerlerini çözmekte zorlandıklarını söyledi. Bu nedenle uçuş öncesi bilgilendirmesine dikkat etmek fazla önemli. Verilen o tavsiyeler gerçekten fazla değerli” dedi.Galea ayrıca koltuk ceplerinde bulunan tahliye kartlarını da fazla iyi okumak gerektiğini, acil çıkış önünde oturanların kapının nasıl açılacağını öğrenmesinin fazla önemli olduğunu sözlerine ekledi.Galea, “Kanadın üzerindeki çıkış kapısı oldukça ağırdır ve muhtemelen üzerinize düşecektir. Hudson Mucizesi’ndeki (US Airways’e ait 1549 sefer sayılı uçağın 2009’da Hudson Nehri’ne indiği olay) yolculardan biriyle görüşme yapmıştım. Kanat üzerindeki çıkışlardan birinde oturuyordu ve kapının nasıl açılacağına dikkat etmemişti. Uçak alçalırken kartı koltuğun arkasından çıkarıp çalışmıştı. Mühendis olduğundan anlamıştı fakat bence ortalama bir insan kartı önceden okumadığı takdirde yazanları anlamayabilir” diye konuştu.Pilot Sully Sullenberger US Airways uçağını Hudson Nehri’ne indirip kahraman olmuştuGalea, ayrıca şu tavsiyeleri de sıraladı: “Uçak uçuş yüksekliğine ulaşana kadar ayakkabılarınızı çıkarmayın ve inişe geçtiğinde yeniden giyin. Eğer ailenizle ya da arkadaşlarınızla beraber seyahat ediyorsanız, ekstra masraf yaratacak olsa bile beraber oturun. Acil bir durumda uzakta olmak sizi yavaşlatır çünkü böyle durumda insanlar birbirlerini bulmaya çalışır. Nerede oturuyorsanız oturun, önünüzdeki ve arkanızdaki acil çıkışla aranızda kaç dizi olduğunu mutlaka sayın. Modern kazalarda can kayıplarının çoğunun nedeni dumandır. Çıkışın yerini bilirseniz kabinin için dumanla dolu olduğu durumlarda bile el yordamıyla en yakın çıkışı bulabilirsiniz. Bunun kapalı olması halinde bir alternatifinizin olması da faydalıdır.”Uçuş öncesi bilgilendirmelerini dikkatle izleyen, kartları okuyan ve çıkışları ezberleyen kişilere “deli” muamelesi yapıldığını da söyleyen Galea, “Ancak talih hazırlıklı olanın yanındadır. Hazırlıklı değilseniz işlerin iyi gitmemesi fazla olasıdır” diye konuştu.YANINIZA HİÇBİR ŞEY ALMAYINHavacılık haberler sitesi 42.000 Feet’in editörü Geoffrey Thomas, aynı zamanda havayolu şirketlerini uçuş güvenliğine göre sıralayan AirlineRatings sitesinin kurucusu. 12 yıl boyunca yönettiği bu site sayesinde hava araçlarının güvenliği konusunda epey bilgi sahibi olan Thomas, uçaktaki en güvenli yapının kanadın gövdeyle birleştiği kanat kutusu olduğunu söyledi.”Her kaza farklıdır ancak yapısal sorunlar yaşandığında uçak genellikle kanatların önünden ve arkasından kırılır” diyen Thomas, kanat kutusunun “çok fazla güçlü bir bina parçası” olduğunu sözlerine ekledi. Nitekim kanatların hemen arkasından ikiye ayrılan Azerbaycan Havayolları uçağı buna fazla iyi bir örnek.Thomas, geçmişte uzun süre boyunca kanadın hizasında oturmayı tavsiye ettiğini ancak son yıllarda, yolcu davranışları nedeniyle tavsiyesini değiştirdiğini belirterek, “Artık en iyi koltukların çıkışlara olası olduğunca yakın olanlar olduğuna inanıyorum. Kanat olursa ülkü olur fakat şart değil” diye konuştu.Thomas da Galea gibi, günümüzde yaşanan kazaların çoğundan sağ çıkabileceğini belirterek, “Bugün kazaların ya da acil durumların çoğu uçağın kaybıyla alakalı değil. Başka şeyler oluyor. Bir motor yanıyor, alt gövdede bir kusur oluyor veya iyi niyetli bir aşma yaşanıyor. En aka tehlike, ilk darbenin ardından yangın çıkması ve dumanın içeri dolması. Günümüzde uçak gövdelerinin yapımında kullanılan çağdaş kompozit malzemeler ateşin yayılmasını alüminyuma kıyasla daha iyi yavaşlatıyor fakat sonsuza kadar da engelleyemiyor. Bir öbür deyişle hayatta kalmanın yolu tahliyeden geçiyor” dedi.Ancak yolcular bunu anlamıyor ya da anlamak istemiyor.Thomas, “Çantalarını bırakmak istemeyen, uçaktan çıkışı yavaşlatan yolcuları günden güne daha fazla görmeye başlıyoruz. Bunun sonucunda, çıkış yavaşladığı için uçaktan inememiş yolcularla sık sık karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.Mayıs 2019’da, Aeroflot’a ait 1492 sefer sayılı uçak Moskova’da bulunan Şeremetyevo Havalimanı’nda kaza geçirdiğinde 78 kişiden 41’i çıkan yangın nedeniyle hayatını kaybetmişti. Tahliye sırasına çekilen görüntülerde, uçağın geri tarafı alevler içindeyken tahliye edilen yolcuların el bagajlarını bırakmadıkları görülüyordu.Şeremetyevo Havalimanı’ndaki kazada uçak alevler içinde kalmıştıThomas, “Uçaklara sertifika verilmeden önce yapılan testlerde, tüm yolcuların çıkışların yarısı kapalıyken bile 90 saniye içinde tahliye edilebilmesi amaçlanır. Ancak şu lahza uçakların boşalması 5-6 dakikayı buluyor ve bu fazla aka bir sorun. Bir öbür örneğin da sosyal medyada fazla sık gördüğümüz o yangın ve panik videoları. İnsanlar uçaktan inecekleri yerde video çekiyor” dedi.Bir tahliyenin videosunu çekmenin ya da uçağı el bagajlarıyla beraber boşaltmanın suç sayılması gerektiğini sözlerine ekleyen Thomas, “İnsanların hayatını tehlikeye atıyorsunuz” diye konuştu.Geçen yıl yaşanan Japonya Havayolları kazasının mükemmel bir örnek olduğunu anlatım eden Thomas, “Mürettebat sakin kaldı ve yolcuları fazla verimli bir biçimde tahliye etti. Yolcular da mürettebatın sözünden çıkmadı. Bir şahıs bile kabin bagajıyla inmeye kalkmadı ve herkes kazadan sağ kurtulmayı başardı” dedi.Ancak bunun dizi dışı bir hal olduğunu da kabul eden Thomas, “Kültürel bir şey bu. Eğer bir uçuş görevlisi ‘Çantalarınızı bırakın’ diye bağırırsa, Japon yolcular bunu yapar. Çoğu öbür ülkede ise ‘Bana ne, ben çantalarımı istiyorum’ düşüncesi hakimdir” ifadelerini kullandı.Ne zaman uçağa binse çıkış sırasına oturduğunu, kalkış ve inişte üzerinde bir spor ceket olduğunu, pasaportunu ve kredi kartlarını ceketinin ceplerine yerleştirdiğini belirten Thomas, “İnmem gerekirse inebilirim ve ihtiyaç duyduğum her şey de yanımda olur” dedi ve ekledi: “Asla fakat asla bilemezsiniz. Birçok insan uçağa binerken ‘Asla benim başıma gelmez’ diye düşünür ve bir anda bir istatistiğe dönüşür. Ben işimi şansa bırakmam. Sorunların ve insanların davranışlarının farkındayım ve asla yaşamayacağımı umduğum bir durumda, inebilecek ve aptalın biri tarafından engellenmeyecek bir konumda olmamı sağlayacak adımlar atıyorum.”UÇAK YERE İNDİKTEN SONRA HER ŞEY SİZİN ELİNİZDEDaha güvenli bir uçuş için atabileceğiniz öbür adımlar da var.Shahidi, türbülansın “yolcuların bir şey yapabileceği durumlardan biri” olduğunu söyledi. Emniyet kemerini daimi bağlı tuttuğunu vurgulayan Shahidi, “Pilot ne derse desin, emniyet kemerimi sadece tuvalete giderken çözüyorum. Tuvalete gittiğimde de fazla oyalanmadan yerime dönmeye çalışıyorum. İstatistiksel olarak bakıldığında, uçaklardaki yaralanmaların yüzde 80’inden fazlası, emniyet kemeri takmayan yolcuların başına geliyor” dedi.Wu ise seyahat sigortası almadan asla uçağa binmediğini, bu sayede bir acil hal halinde eşyalarını bırakıp uçaktan inmesi gerektiğinde masrafa girmeyeceğini belirtti.Hem Thomas hem de Galea, havayolu şirketi tercihinin de fazla önemli olduğunu vurguladı.”En önemli kurallardan biri şudur: Kaliteli havayolu şirketleri çalışanlarına güzel maaşlar verdiği için insanlar da bu şirketlerde çalışmak ister. En fena pilotlar da öbür şirketlere kalır” diyen Thomas, en yüksek reytingli havayolu şirketleriyle uçtuğunu belirtti. Bilet almadan önce araştırma yapmayı tavsiye eden Thomas, “Her ülke aynı emniyet standartlarına sahip değil. Bu nedenle nereye uçarsa uçsun standartları yakalamakla yetinmeyip fazla üstüne çıkan bir havayolu şirketinden bilet almalısınız” diye konuştu.Ancak en önemlisi, hayatta kalınabilecek bir kazadan olası olduğunca fazla kişinin sağ çıkmasının sorumluluğunun yolcularda olduğunu unutmamak gerekiyor.Galea, “İnsanlar kadercidir. Eğer bir kazada öleceklerine inanırlarsa nasılsa herkes ölecek diye gayret sarf etmezler. Ancak aslında hal bunun tam tersidir. Unutmayın her saniye önemlidir” dedi.
GÜNDEM
23 dakika önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
10 saat önceGÜNDEM
12 saat önceGÜNDEM
13 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.