Haberin DevamıSuriye’de yeni idare ülkeyi ayağa kaldırmaya çalışırken, Şam’ın önündeki en aka engellerden biri de ülkenin kuzeydoğusundaki terör örgütü PKK/YPG’nin varlığı. Ankara, Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden ABD destekli PKK/YPG’nin ülkenin geleceğinde yeri olmadığını ısrarla söylüyor. Terör örgütü ve ABD’nin bahanesi ise DEAŞ’la mücadele…GARDİYANLIK YAPIYORLARBinlerce DEAŞ’lı mahkûmun ve ailelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri ile kamplar, PKK/YPG’nin bölgedeki tutunduğu biricik dal. Bu kampların gardiyanlığını üstlenen YPG, tutukluları serbest bırakma tehdidiyle uluslararası kamuoyuna şantaj yapıyor. Ayrıca, yerel nüfusa da gözdağı vererek bölgedeki istikrarı tehlikeye atıyor. Ankara’nın önerisi ise bu tesislerin kontrolünün Suriye’nin meşru yönetimine devredilmesi.Haberin Devamı27 GÖZALTI MERKEZİ, 2 KAMPPeki bu kamplar ne zaman ortaya çıktılar, tam olarak nasıl yapılar ve neredeler? DEAŞ terör örgütünün Suriye’de geniş bir alanı kontrol etmesinin ardından Doğal Kararlılık Harekâtı isimli operasyonlarını başlatan ABD, bunun için de ana unsurlarını terör örgütü PKK/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile işbirliği yoluna gitmişti. DEAŞ’ın 2019’da mağlup edilmesinin ardından ise ciddi bir kısmı farklı ülkelerden gelen savaşçılar ve aileleri, bölgedeki gözaltı merkezleri ve kamplara yerleştirildi. Suriye’nin kuzeydoğusunda 27 gözaltı merkezi ve 2 gözaltı kampı bulunuyor. ABD Kongresi Araştırma Servisi’ne göre burada yaklaşık 53 bin, Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre ise 56 binden fazla DEAŞ bağlantılı şahıs yaşıyor. ABD yönetimi terör örgütü YPG’nin bu gözaltı merkezlerine “gardiyanlık” yapması için örgüte şu ana kadar sima milyonlarca dolar ödenek sağladı.Gözden Kaçmasın‘Kanlı Dağ’a huzur geldi… Kasiyun’un hikâyesiHaberi görüntüle50 FARKLI ÜLKEDEN TUTUKLU VAR27 gözaltı merkezinde neredeyse tamamı DEAŞ savaşçılarından oluşan 10 bin kadar şahıs tutulurken, kamplarda ise yüzde 90’ından fazlası kadın ve çocuklardan oluşan 43 ila 46 bin şahıs var. Gözaltı merkezlerinin aka kısmının Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi illerin şehir merkezlerine yakın konumlarda bulunduğu biliniyor. Eski DEAŞ savaşçıları, destekçileri ve örgütle bağlantılı oldukları düşünülen yaklaşık 10 bin kişinin arasında 50 farklı ülkeden insanlar bulunsa da aka kısmı Suriyeli ve Iraklı. Uluslararası medyada en fazla gündeme gelen ise El-Hol ve Roj kampları.Haberin DevamıEL-HOL’UN YÜZDE 90’I KADIN VE ÇOCUK1991 yılında Körfez Savaşı sırasında Irak’tan kaçan mülteciler için kurulan El-Hol kampı, Haseke’nin şark kırsalında Irak sınırı yakınında. 2016’da DEAŞ bağlantılı kişilerin yerleştirildiği bir kampa dönüştürülen El-Hol’da 40 binin üzerinde şahıs bulunuyor ancak bunların aka kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Washington merkezli Tahrir Enstitüsü’ne göre El Hol’dakilerin yüzde 60’ı 18 yaş, yüzde 44’ü ise 12 yaşın altında. 2017 yılında kurulan Roj kampı ise Derik kasabası yakınlarında ve Türkiye sınırına birkaç kilometre uzaklıkta. Roj kampında yaklaşık 2500 şahıs kalıyor.Haberin DevamıGözden KaçmasınAbdulkadir Selvi yazdı: Hakan Fidan’la Şam’da verilen mesajHaberi görüntüleTÜRKİYE’DEN ŞANTAJI BİTİRECEK TEKLİFLERBAKAN GÜLER: KONTROLÜNÜ BİZ SAĞLARIZMilli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, ABD’ye söz konusu kampın kontrolünü sağlayabileceklerini ilettikleri söyledi. Bakan Güler, “Hatta onlara binlerce DEAŞ’lı teröristin ve ailelerinin tutulduğu El-Hol kampının kontrolünü sağlayabileceğimizi ilettik. Buna rağmen ABD’li dostlarımız buna sessiz kaldılar ve DEAŞ ile mücadele adı altında PKK/YPG terör örgütü ile işbirliği yaptılar” ifadelerini kullandı.FİDAN’DAN AVRUPA’YA: HERKES KENDİ DEAŞLI’SINI ALSIN GÖTÜRSÜNDışişleri Bakanı Hakan Fidan da PKK’nın El Hol’da “gardiyanlık rolü” oynadığını belirterek, şunları söylemişti: “Gardiyanlık yapan bu terör örgütü uluslararası sisteme ‘Bize dokunurlarsa DEAŞ’la mücadele aksar, tüm DEAŞ tutuklularını bırakırım’ şantajı çekiyor. Şantaja maruz kalan ülkelerin PKK’ya tepki göstermesi gerekirken, Türkiye’ye dönüp ‘Buralara harekât yapmayın DEAŞ’la mücadelemizi etkiliyor’ diyor. Avrupalı devletlerin kendi DEAŞ tutuklularını alıp götürmeleri lazım, sayısı 10’dur, 20’dir, 50’dir, alıp götürsünler. Geri kalanları Irak ve Suriye’ye ait olanlar kimse, onlar da alıp götürsünler. Diğerlerini belki bir uluslararası mekanizma bulunur, bölgesel mekanizma bulunur, Suriye’nin yeni yönetimiyle de konuşulur; bir formül getirilir.”
GÜNDEM
29 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
6 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.