Kurtulmuş: İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması her uluslararası platformda konuşulmalı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'te Malavi Meclis Başkanı Catherine Hara ile düzenlediği ortak basın toplantısında Hem Gazze'de hem Lübnan'da insanlar...

Haberin DevamıTBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis'te Malavi Meclis Başkanı Catherine Hara ile bir araya geldi. Kurtulmuş, basına kapalı görüşmenin ardından mevkidaşı ile beraber ortak basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş, Malavili heyeti Meclis'te ağırlamaktan aka bir memnuniyet duyduğunu belirterek, "Türkiye'deki resmi temaslarınızın başarılı geçmesini ve bu temastan sonra gelişecek olan ikili ilişkilerimizin artarak devam etmesini, her alanda yaygınlaşmasını ümit ve temenni ediyoruz" diye konuştu.Malavi Meclis Başkanı Catherine Hara ise kendilerini evlerinde gibi hissettiklerini belirterek, "Birbirimizden binlerce kilometre uzakta olabiliriz fakat birbirimizden o kadar da uzak ve uzak olduğumuzu düşünmüyorum. Bu ilişkileri geliştirmek lüzumlu çünkü bu hem Türk halkının faydasına hem de Malavi halkının faydasındadır. O yüzden ileriye doğru hızla yol almamız gereken bir dönemdeyiz" ifadelerini kullandı.Haberin Devamı'EN BÜYÜK KATLİAMLA KARŞI KARŞIYAYIZ'Konuşmaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, 7 Kasım'da Brezilya'da düzenlenen 'G20 Parlamento Başkanları Zirvesi'nde, İsrail'in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyeliğinin askıya alınması için yaptığı açıklamanın sorulması üzerine şunları söyledi:"Gazze'de 16-17 aydır devam eden, insanlık tarihinin gördüğü en aka katliamla, en aka soykırımla karşı karşıyayız. Ne yapılırsa yapılsın, uluslararası alanda hangi kararlar alınırsa alınsın İsrail hükümeti, Netanyahu ve çetesi bu kararlara uymadan yoluna devam ediyor. Dolayısıyla bizim uluslararası camia olarak baskılarımızı artırmamız gerekir diye düşünüyoruz. Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmut Abbas, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, İsrail'in ırk ayrımcılığı uygulamaları dolayısıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyeliğinin askıya alınması teklifinde bulundu. Fakat bu uluslararası camiada fazla çok yankı bulmadı, daha doğrusu yeterince destek bulmadı. G20 Parlamento Başkanları toplantısı vesilesiyle Brezilya'da gerçekleşen uluslararası toplantıda ben de bu konuyu gündeme taşıdım. Yani nasıl Güney Afrika Cumhuriyeti bir zamanlar apartheid rejimi (Irk ayrımcılığı) dolayısıyla, 'Birleşmiş Milletler kararlarına uymamak ve ırk ayrımcılığı üzerinden sistematik birtakım baskılar, zulümler yapmak' suçlamasıyla Birleşmiş Milletler üyeliği askıya alındıysa benzer bir durumda hatta fazla daha ağır bir insanlık suçu işleyen İsrail hükümetinin bu işlediği suçları durdurabilmek ve Birleşmiş Milletler'in kararlarına uyumunu sağlamak amacıyla bir uluslararası baskı üzerlerine kurmak için İsrail'in Birleşmiş Milletler kararlarını uygulayana kadar Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınmasının vakti gelmiştir. Bu cümleleri 7 Kasım'daki toplantıda, G20 Parlamento Başkanları Toplantısı'nda, oradaki değerli meslektaşlarımızın da bulunduğu Genel Kurul’da anlatım ettik. Bu sürede yapılacak en önemli işlerden birisi İsrail hükümeti üzerindeki uluslararası baskıyı artırmaktır. Öyle anlaşılıyor ki sözden anlamıyorlar. Somut siyasi yaptırımlarla, somut siyasi güçlerle, İsrail hükümetinin durdurulmasının vakti geldi ve geçiyor. Biz burada konuşurken şu anda bile hem Gazze'de hem Lübnan'da insanlar ölüyor ve istatistiklere göre öldürülen insanların yüzde 70'inden fazlası kadın ve çocuk. Artık dünyanın Gazze meselesini bir istatistik meselesi olmanın ötesine götürmesi lazım. Onun yolu da İsrail ve hükümetini izole etmek ve uluslararası alanda üzerine baskı kurmaktır. İsrail'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması bundan sonra her uluslararası platformda konuşulmalıdır" dedi.Haberin Devamı'TÜRKİYE'NİN MESELELERİNİN ÇÖZÜM YOLU TBMM'DİR'TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasaya çalışmalarına ilişkin de şöyle konuştu:"Türkiye'nin meselelerinin çözüm yolu Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Burada farklı her türlü konu bir müzakere masasında ve diyalog ortamının getirdiği nezaket içerisinde konuşulur, tartışılır. Millet adına karar verecek olan yer, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. 28'inci dönemdeki Türkiye Büyük Millet Meclisi de Cumhuriyet tarihimizin demokratik temsil gücü en yüksek meclisidir. Halkın oylarının yüzde 95'i temsil ediliyor. 14 siyasi parti var. Bu partilerden 6 tanesinin de grubu var. Dolayısıyla müzakerenin, konuşmanın, görüşmenin yapılacağı yer TBMM çatısının altıdır. Burada tabii ki bu müzakere usulünü belirleyerek yolumuza devam ederiz. Meclis Başkanı olarak da benim yapmam gereken bu müzakere ortamının gerçekten olgun bir demokrasi içerisinde gerçekleşmesine ön ayak olmasıdır. Ayrıca sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi ve parlamenterlerin görüşleri değil; üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, farklı görüşü olan araştırma merkezlerinin yani toplumun farklı kesimlerini de bu süreçte anayasaya ilişkin görüşlerinin alınabileceği bir süreci yürütebilirsek iyi niyetli bir şekilde bu tartışmaları, müzakereleri gerçekleştirebilirsek sonuç alınabileceğini düşünüyorum" dedi.