‘Anti aging uygulamaları’na bu yaştan önce başlarsanız erken çöküşe yol açıyor
Özellikle sosyal medya etkisiyle moda haline gelen anti aging amacıyla yapılan kozmetik ve estetik uygulamaların hekim ya da uzman kontrolünde yapılmadığında...
Haberin DevamıAntalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Koruyucu Sağlık Uzmanı ve Mikrobiyolog Prof. Dr. Oğuz Özyaral, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özyaral, dijital yaşamın farkında olmasak da hayatımızı ele geçirdiğine dikkat çekerek, bunun en korkutucu sonuçlarının sıhhat alanında yaşandığını kaydetti.Prof. Dr. Özyaral, “Hayatımızda bir dijitalizasyon mevcut ve farkında olsak da olmasak da bizi bir yerlere doğru sürüklüyor. Eline cep telefonunu meydan herkes rahatlıkla her konuyu konuşabiliyor. Konu, sıhhat olduğu zaman şöyle bir durulması gerekiyor. Özellikle 'Ben uyguladım, kullandım harika oldu, siz de yapın' mesajları fazla aka bir hata. Örneğin bir influencer eline aldığı bir ürünü hiç tanımadan, hiçbir şeyini okumadan, yan etkisi, arkasında yaratacağı herhangi bir komplikasyonu bilmeden cesurca konuşabiliyor. Bu beni fazla ürkütüyor, sağlığı son radde tehdit edici sonuçları oluyor" dedi.Haberin DevamıANTİ KANSER VE KOZMETİK UYGULAMALAR EN BÜYÜK TEHDİTBunların başında anti kanser uygulama adı altında yapılan bazı öneriler ve preparatların olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özyaral, “Bu ürünlerin tamamen Sağlık Bakanlığı denetiminde olması, hekimlerin kontrolünde olması gerekiyor" dedi. İkinci aka tehlikenin de kozmetik uygulamalar konusunda olduğunu belirten Prof. Dr. Özyaral, şu bilgileri verdi: “Dönüp baktığımızda, birbirine benzeyen onlarca prototip, aynı model insan ortaya çıktı artık. Hekiminizin önermediği ve kendi kafanıza göre gidip merdiven altı uygulamalar, ürünlere yöneldiğinizde, cildinizde aka harabiyetlere sebep oluyor ki sosyal medyada da bağıra bağıra perişanım diyen insanları görüyoruz zaten" ifadelerini kullandı.KABUSA DÖNÜŞEBİLİRGerçekten bir anti aging kullanmak gerekiyorsa mutlaka tabip kontrolünde yapılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özyaral, “Bu uygulamalar ve ürünlerin ortalama 35 yaş civarı kullanılması lazım. Gelişmekte olan vücut zaten 14 yaşında ancak kendini buluyor, bağışıklık sistemiyle beraber. Rejenerasyon ve hücre yenilenmesi de 35'e kadar fazla net sürüyor. 35 yaş en alt hudut olmalı. 50'de de başlanabilir. Ama siz bunu bugün 18'lerde, 20'lerde yaptığınızda hedef anti aging olmuyor. Çünkü zaten vücut bu yaşlarda hücrelerini yeniliyor ve gereken her şeyi yapıyor. Bunu niçin kullanmaya çalışıyorlar? Dolgun olmayan kemik dokusu yaratmak için, elmacık kemiklerini belirginleştirmek için, alnını farklı göstermek için veya çene oluşturmak için. Bütün bunların harabiyetini hiç düşünmeden, sadece gördüğü birileri gibi olmak için hareket ediyorlar. Çok erken yaşta başlanan anti aging uygulamaları en kısa sürede bir kabusa dönüşüyor ve geri dönüşümsüz olarak vücuttaki yıkılmalara sebep oluyor. Hekim kontrolü dışında ve lüzumsuz yere bunlara talep gösterildiğinde, kişiyi gençleştirmek değil tam bilakis erken yaşta başlandığında erken yaşlanmaya yol açar" diye konuştu.Haberin DevamıEN BÜYÜK SOSYAL MEDYA EFSANESİ: KOLAJENAnti aging uygulamalar içinde sosyal medyada en fazla rağbet gören konulardan birinin kolajen kullanımı olduğunu belirten Prof. Dr. Özyaral, dikkat çeken uyarılarda da bulundu: “Mesela kolajen uygulamasına fazla çok rağbet gösteriliyor. Çünkü sosyal medyada fazla şey paylaşılıyor bu konuda. Kolajen öyle haplarla vs. alınıp kolayca vücutta sindirilebilecek bir protein yapısına sahip değil. Çünkü emilim olası değil. Siz bunu rastgele kullandığınızda tüm sindirim sisteminizi ve hatta mikrobiyatanızı yıkıyorsunuz ve öbür problemlere yol açıyorsunuz. Uzmanlığı olmayan kişilerin söylediği her şey kamu sağlığı adına fazla tehlikeli yaklaşımlar. Örneğin kabak çekirdeğinin ya da bamya tohumunun bazı etkileri olduğunu biliyoruz. Farmakognozi açısından baktığınızda ilaç kimyası, fitoterapi olarak değerlendirdiğinizde, evet faydalı etkisi olabilir. Ama içinden çekilen saf fitokimyasal madde ilaca döndürüldüğünde faydası var. Siz bunu rastgele kullandığınızda, içindeki öbür kimyasallarla beraber vücudunuza alıyorsunuz ve yan etkileri daha fazla oluyor. Mide bağırsak hastalığı ya da kanser geçiren hastaya avuç avuç kabak çekirdeği tüketin dendiğinde, iyilik yerine kötülük yapılıyor. Kabızlığa, bağırsaklarda çizilmeye, koruyucu sıhhat adına son radde tehlikeli sonuçlara yol açıyor" dedi.