Haberin Devamı”Doğumu bilinmeyendi, ölümü gizlenen.”Gizemli bir adam olan Kaspar Hauser, 1833 yılında hayatını kaybettiğinde mezar taşına Latince kelimelerle bu anlatım yazıldı.Hauser hakkındaki gizem neredeyse iki yüzyıl boyunca devam etti. Nihayet geçtiğimiz günlerde yapılan DNA analizleri, bu konudaki şüpheleri açıklığa kavuşturdu.Hauser, 26 Mayıs 1828 günü Almanya’nın Nürnberg şehrinde bir anda ortaya çıktı. O sıralar henüz 16 yaşındaydı.Şehrin meydanında başıboş vaziyette dolaşıyordu. Üzerinde kimliğini belli edecek hiçbir şey yoktu. Elinde ise imzasız bir mektup tutuyordu.ANLATTIĞI ŞEYLER KAN DONDURDUMektupta yazanlar ve Hauser’ın verdiği bölük pörçük bilgiler, korkunç şeyler yaşandığına işaret ediyordu.Dediğine göre Hauser, o yaşına kadar daracık bir zindanda büyümüş, bir kere bile dışarı çıkmamıştı. Beslenmesinden ve temizliğinden mesul kişiyi o yaşına kadar hiç görmemişti.Haberin Devamı16 yaşında Nürnberg’in meydanında ortaya çıktığında adını zar zor yazıyor, kendisini sorgulayan yetkililerle bile iletişim kuramıyordu.EFSANELER DİLDEN DİLE DOLANMAYA BAŞLADIKısa süre içinde Hauser’la ilgili efsaneler dilden dile dolanmaya başladı.Bu genç adamın, Baden kraliyet ailesine mensup bebekken kaçırılmış bir prens olduğu iddia ediliyordu. (O zamanlar müstakil bir devlet olan Baden bugün Almanya’nın güneybatısında yer alıyor.)Bu teoriyi destekleyecek hiçbir kanıt yoktu fakat söylentiler güçlendikçe güçleniyordu. Bu sayede Hauser, iyice ünlendi ve Avrupa sosyetesinin havalı mensupları arasında sevilen bir insan haline geldi.TAHT MÜCADELESİNİN KURBANI MI OLDU?Prens teorisine göre, Hauser’ın ebeveynleri Grandük Karl Ludwig ve Grandüşes Stephanie’ydi.Grandüşes, 29 Eylül 1812 tarihinde bir erkek çocuk dünyaya getirmiş, adı konmayan bebek henüz 18 günlükken hayata gözlerini yummuştu.Ancak bazı kişiler, ölenin gerçek prens olmadığını, bebeğin iki haftalıkken üvey büyükannesi Kontes Louise Caroline von Hochberg tarafından değiştirildiğini ve herkesten saklandığını iddia ediyordu. Gerçek prens, Nürnberg’de ortaya çıkıp kendine Kaspar Hauser adını veren genç adamdı.Haberin DevamıKontes Hochberg’in bunu yapmasının nedeni ise bir iktidar mücadelesiydi. Zira Karl Ludwig ve Stephanie’nin oğlu olmayınca grandükün tahtına Kontes’in oğullarından biri oturacaktı.Kaspar Hauser, oyundan denemeye romandan şiire pek çok sanat eserine ilham oldu. Bunlar arasında en çok öne çıkanı Werner Herzog’un “Jeder für sich und Gott gegen alle” (Herkes Kendi Başına ve Tanrı Herkese Karşı) filmiydi.Kaspar Hauser, oyundan denemeye romandan şiire pek çok sanat eserine ilham oldu. Bunlar arasında en çok öne çıkanı Werner Herzog’un “Jeder für sich und Gott gegen alle” (Herkes Kendi Başına ve Tanrı Herkese Karşı) filmiydi.TESTLER BİRBİRİYLE ÇELİŞİYORDUÖlümünün ardından ilim insanları, Hauser’ın kraliyet ailesine mensup olduğunu kanıtlayabilmek için pek fazla araştırma yaptı.1990’ların ortalarında Hauser’ın korunmuş kan örnekleri üzerinde yapılan genetik testler, bu gizemli adamın Baden ailesinden olmadığını gösterdi.Ancak birkaç yıl sonra bu kere Hauser’ın saç telleri kullanılarak yapılan testlerde tam aksi sonuçlar ortaya çıktı.SAÇ TELLERİ BİR KEZ DAHA ANALİZ EDİLDİGeçtiğimiz günlerde ilim dergisi iScience’ta yayımlanan bir araştırma, bu konuda oldukça net veriler ortaya koydu.Haberin DevamıBilim insanları bir kere daha Hauser’ın saç tellerini analiz etti, ancak bu kere Neandertallere ait eski DNA parçacıklarının analizi için geliştirilmiş ve eski metotlara kıyasla fazla daha hassas bir yöntem uygulandı.Araştırmacılar Hauser’ın mitokondriyal DNA’sını (mtDNA) analiz etti. (Mitokondriyal DNA, kişinin ana tarafından aktarılıyor ve soyağacı analizlerinde aka rol oynuyor.) Bu analizler sonucunda Hauser’ın mtDNA’sının Baden ailesinin üyeleriyle uyuşmadığı teyit edildi.Bir öbür deyişle, Hauser’ın yitik prens olmadığı, gizemli bir biçimde ortaya çıkışından iki yüzyıl sonra kanıtlanmış oldu.Kaspar Hauser’ın sulu boya çiçek resimleri epey ünlü olmuştuHaberin Devamı”TARİHSEL GİZEMLERİ ÇÖZMEK İÇİN ÖNEMLİ”ABD’nin Philadelphia eyaletinde bulunan Thomas Jefferson Üniversitesi’nde biyokimya ve moleküler biyoloji alanında dersler veren Dr. Dmitry Temiakov, bu yeni analizin “moleküler genetiğin tarihsel gizemleri çözmekte oynayabileceği role önemli bir örnek olduğunu” belirtti.Dr. Temiakov, parçası olmadığı araştırmayla ilgili olarak, “Bu fazla kapsamlı bir çalışma” ifadelerini kullandı ve ekledi:”Geçmişte toplanan verileri dikkate alıp, değerlendirip farklı zamanlarda farklı metotlarla yapılan DNA sekanslama analizleri arasındaki çelişkileri açıklıyor, yeni veriler sunuyor ve bir bireyin bir soyağacının parçası olma ihtimalini dikkatli bir biçimde hesaplıyor.”Haberin Devamı20 YILLIK BİR ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜAvusturya’nın Innsbruck şehrinde bulunan Avusturya Federal İçişleri Bakanlığı Ulusal DNA Veri Tabanı Laboratuvarı’ndan adli moleküler biyolog Dr. Walther Parson, yöneticisi olduğu laboratuvarın, bozulmuş DNA örneklerini analiz etme tekniklerini iyileştirmek için neredeyse 20 yıl çalıştığını belirtti.Araştırma kapsamında, ilim insanları öncelikle Hauser’la ilgili eski araştırmaların bulgularını gözden geçirdi.KAN ÖRNEKLERİ İLK OLARAK 1996’DA ANALİZ EDİLDİ1996 yılında Almanya’nın Münih şehrinde bulunan bir laboratuvar, Hauser’ın iç çamaşırlarına bulaşmış kan izlerini incelemişti. (Bir bıçak yarası sonucu hayatını kaybeden Hauser’ın kanlı giysileri Almanya’nın Ansbach şehrinde bir müzede saklanıyor.)Bu incelemenin sonucunda Hauser’ın kanındaki mtDNA’nın Baden ailesinin mtDNA’sıyla uyuşmadığı anlaşılmıştı.Parson, CNN International’a yaptığı açıklamada, “Ama ‘kayıp prens’ hipotezini destekleyen bazı araştırmacılar, giysilerden alınan kanın Hauser’a ait olmayabileceğini iddia etti” dedi ve şöyle devam etti:”Kaspar Hauser’ın giysilerinin sergilendiği müzenin küratörlerinin, kan lekesini daha iyi göstermek için öbür kaynaklardan alınan kanları Hauser’ın pantolonuna sürdüğü söyleniyordu. Eğer hal gerçekten böyleyse yeni kan eski kanı maskelemiş ve mitokondriyal DNA’nın uyumlu olmamasına yol açmış olabilir.”Markgrafen Müzesi fazla geniş bir Kaspar Hauser koleksiyonuna sahipSAÇ ÖRNEKLERİ AİLEYLE EŞLEŞTİ2000’lerin başlarında bu kere Almanya’nın Münster şehrinde bulunan öbür bir laboratuvar, Hauser’dan alınan saç örneklerini test etti. Bu sonuçlar Hauser’ın mtDNA’sının Baden hanedanıyla eşleştiğini gösterdi. İki laboratuvarın sonuçları birbiriyle çelişiyordu.Parson’ın laboratuvarı, Hauser’ın ölümünden önce ve sonra toplanan saç tellerini yine analiz etti. Parson, saç tellerinin kapsamlı bir biçimde değerlendirmeye alındığını ve kan örneklerine kıyasla daha kesin olarak tasdik edilebileceğini söyledi.Dahası laboratuvarın geliştirdiği hassas teknik sayesinde araştırmacılar, işe fayda mtDNA’nın bulunduğu kıl gövdesini analiz edip örneklerin kontamine olmamasını garantilemiş oldu.Parson, “Gelişmiş sekanslama metodu sayesinde fazlasıyla bozulmuş unsurları da sekanslayabildik” derken bu şekilde eski saç analizine kıyasla daha güçlü sinyaller elde ettiklerini belirtti.MİTOTİPİNE BAKILDIYeni sonuçlar 1996’daki kan analiziyle tutarlıydı: Hauser’ın mitotipi (yani farklı genlere dair mitokondriyal aleller kümesi) W iken, Baden ailesinin mitotipi H’ydi.Parson, “Bu bulgular tabloyu değiştiriyor çünkü şu lahza saç örnekleriyle kan örneği aynı sonuçları veriyor” dedi.Sonuçları teyit etmek için araştırmacılar, saç tellerini Potsdam’da bulunan ve antik DNA konusunda uzman olan öbür bir laboratuvara gönderdi.Innsbruck’taki uzmanlar sonuçları etkilemek istemedikleri için örneklerin Hauser’a ait olduğunu Potsdam’daki meslektaşlarına söylemedi. Potsdam’da yapılan kör analiz de Hauser’ın örneğinin mitotipinin W olduğunu gösterdi.Temiakov, “Üç müstakil laboratuvarın yaptığı araştırmaların sonuçları arasındaki tutarlılık, araştırmanın bulgularını güçlendiriyor” dedi.Ansbach’ta bulunan Kaspar Hauser heykeliKAYIP PRENS DEĞİLSE KİM?Parson, Hauser’la ilgili yeni bulguların prens teorisini çürütmenin yanı dizi DNA analizi teknolojilerinin sınırlarını zorlamanın önemini de gösterdiğini söyledi.Yapılan araştırma Hauser’ın “kayıp prens” olmadığını gösterse de kim olduğuna dair pek bir şey söylemiyor. Araştırmaya göre, mtDNA delilleri bu konuda bir şey söylemek için yeterli değil. Sonuçlar sadece Hauser’ın Batı Avrupalı bir soya mensup olduğunu gösteriyor.Ansbach şehrindeki mezarının taşında, Hauser, “çağının bilmecesi” olarak nitelendiriliyor. Bu bilmecenin bir kısmı çözüldü ancak Hauser’ın kim olduğuyla ilgili bilmece halen çözülmeyi bekliyor.CNN International’ın “New DNA analysis unravels the mystery of ‘lost prince’ Kaspar Hauser” başlıklı haberinden derlenmiştir.
GÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
7 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.