Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı’nın sonuç bildirisi açıklandı

Templeton Asset Management CEO'su Manraj Sekhon, Türkiye'deki değişiklikler ve devam eden reformlarla ilgili oldukça iyimseriz ve aynı zamanda politika...

Haberin DevamıTempleton Asset Management Üst Yöneticisi (CEO) Manraj Sekhon, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı'na ilişkin, "Hem masanın etrafında hem de daha geniş bir çerçevede amel ortaklarımızla, dünya çapındaki tüm paydaşlarımızla da görüştüğümüz üzere fazla aka bir iyimserlik var. Buradaki değişiklikler ve Türkiye'deki devam eden reformlarla ilgili oldukça iyimseriz ve aynı zamanda siyaset çerçevesine de fazla aka bir itimat duymaktayız." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Yatırım Danışma Konseyinin 10'uncu toplantısı sona erdi.Basına kapalı düzenlenen toplantının ardından, Templeton Asset Management CEO'su Sekhon, katılan şirketleri temsilen açıkladığı sonuç bildirisi öncesinde değerlendirmelerde bulundu.Haberin DevamıKonuşmasında, toplantı kapsamında fazla verimli oturumlar gerçekleştirdiklerini belirten Sekhon, "mükemmel" bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.Toplantılarda fikir alışverişinde bulunduklarını aktaran Sekhon, şunları kaydetti:"Hem masanın etrafında hem de daha geniş bir çerçevede amel ortaklarımızla, dünya çapındaki tüm paydaşlarımızla da görüştüğümüz üzere fazla aka bir iyimserlik var. Buradaki değişiklikler ve Türkiye'deki devam eden reformlarla ilgili oldukça iyimseriz ve aynı zamanda siyaset çerçevesine de fazla aka bir itimat duymaktayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve sizlerin ekibinizin ortaya koyduğu bu politik çerçeve ve burada işaret ettiğiniz yönlendirmeler oldukça net."Sekhon, "İki tane fazla önemli meydan burada kendini gösteriyor. Buradaki istikrarın, siyaset çerçevesinin devamı ve kendi rayında gitmesi hem buradaki mali yatırımlar için hem de doğrudan yatırımlar için kilit rol oynamaktadır. İşbirliğimizin ve bu odada bulunan insanların gene işbirliği, paydaşlığı ve bunun üzerindeki müzakereleriniz, işimizi ve Türkiye'deki paydaşlarımızı geliştirmek açısından aka rol oynamaktadır." dedi."TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ PERFORMANSINI VE MAKROEKONOMİK İSTİKRARA BAĞLILIĞINI TAKDİR EDİYORUZ"Manraj Sekhon, değerlendirmesinin ardından şirket temsilcilerinden seçilen sözcü olarak sonuç bildirisini okudu.Haberin DevamıSöz konusu bildiride, "Türkiye Yatırım Danışma Konseyi (YDK) üyelerinin yatırım ortamının güçlendirilmesi, küresel rekabet gücünün artırılması ve sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin sağlanması amacıyla hükümetin çabalarını değerlendirmek üzere bir araya gelmekten haysiyet duyuyoruz. Türkiye’nin son dönemdeki güçlü performansını ve makroekonomik istikrara olan bağlılığını takdir ediyoruz. Uluslararası amel dünyasının görüşlerini siyaset yapım sürecine iç ettiği için Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederiz." denildi.Türkiye'nin küresel paha zincirlerindeki konumunu daha da güçlendirerek dünyadaki ticaret akımlarından aldığı payı her geçen yıl arttırdığı vurgulanan bildiride, bu performansta, Türkiye'yi bölgesel üretim ve ihracat merkezi olarak seçen uluslararası yatırımcıların önemli rol oynadığına dikkat çekildi.Haberin DevamıBildiride, son 20 yılda, Türkiye'nin küresel finansal ve ekonomik şoklara karşı daha dirençli olduğunu kanıtlandığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:"Ulaştırma, enerji, finans, eğitim, sıhhat ve dijitalleşme gibi alanlarda yapılan aka yatırımlar neticesinde Türkiye her anlamda sağlam bir altyapıya sahip bir ülke haline gelmiştir. Hukuki çerçevenin güncellenmesinin, altyapının geliştirilmesinin ve yeşil ve dijital dönüşümün teşvik edilmesinin, Türkiye'nin yatırım ortamını daha da iyileştirmek için kritik öneme sahip olduğunu ve oyun kurucu rolü bulunduğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle Yeni Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'nde belirtilen vizyonu memnuniyetle karşıladığımızı ve Türkiye’nin küresel yatırım payını artırma hedeflerini desteklediğimizi belirtmek isteriz."Haberin DevamıSonuç bildirisinde, konsey üyeleri, ekonomik politikaların rekabetçiliği ve verimliliği artırmak için üretim yapısını dönüştürmeye odaklanması gerektiğine işaret edildi.12'nci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program (OVP) gibi milli siyaset belgelerinin bu vizyonla uyumlu olduğunu müşahede edildiği belirtilen bildiride, "Ayrıca, yüksek teknoloji yatırımlarını artırmayı amaçlayan HIT-30 Programı'nın, Türkiye'yi teknoloji üretiminde önemli bir konuma yerleştirmek için kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda, uluslararası doğrudan yatırımların önemini göz önünde bulundurarak hükümete Türkiye'nin ekonomik gelişimini sürdürülebilir kılmak için öncelikli olduğuna inandığımız şu hususlara odaklanmasını tavsiye ediyoruz." denildi.Haberin DevamıMAKROEKONOMİK İSTİKRAR VE YATIRIM ORTAMIBildiride, söz konusu hususlar arasında yer meydan makroekonomik istikrar ve yatırım ortamına değinilerek şunlar kaydedildi:"Türkiye'nin makroekonomik istikrarı korumak için güçlü adımlar atmış ve sürdürülebilir kamu finansmanı ve hariç dengeleri sağlamasına yönelik siyaset tedbirleri geliştirmiştir. Ancak küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik riskler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'nin makroekonomik istikrarını daha da güçlendirecek reformlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda, kamu borçlanma maliyetlerinin azaltılması ve makroekonomik istikrarın korunması amacıyla mali disiplinin sağlanması kritik ehemmiyet arz etmektedir.Fiyat istikrarı sağlanması için söz konusu çalışmaların sürdürülmesi yararlı olacaktır. Yapısal reformların hızlandırılması ve yenilikçi politikaların benimsenmesi Türkiye'nin rekabet gücünü artıracaktır. Türkiye’deki yatırım ortamının daha da güçlendirilmesi için hukuki çerçevenin güncellenmesi ve yargı sisteminin etkinliğinin artırılması faydalı olacaktır. Yargıda ihtisaslaşmanın geliştirilmesi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yaygınlaştırılması bu alandaki öncelikler arasındadır. Finansal kuruluşlar arasında daha liberal ve serbest bir piyasa ortamının oluşturulması, bu alanda rekabet ve inovasyonun daha fazla teşvik edilmesini sağlayacaktır."YATIRIM TEŞVİKLERİ VE YÜKSEK KATMA DEĞERLİ EKONOMİK FAALİYETLERBildiride, yatırım teşvikleri ve yüksek katma değerli ekonomik faaliyetlere dikkat çekilerek Türkiye ekonomisinin hedeflenen büyüme oranlarına ulaşabilmesi için verimlilik artırıcı yüksek katma değerli ekonomik faaliyetlere öncelik verilmesi gerektiği vurgulandı.Bu çerçevede, bildiride, "İkiz dönüşüme yönelik ihtiyaçları karşılamak ve bilgi yoğun, yüksek katma değerli yatırımları çekmek amacıyla yatırım teşvik sisteminin güncellenmesi, Türkiye'nin küresel paha zincirlerindeki rolünü güçlendirecektir. Teşvik sisteminin stratejik yatırımların desteklenmesinde daha etkili hale getirilmesi ve güncellenmesi için lüzumlu çalışmaların tamamlanması aka ehemmiyet taşımaktadır." anlatım edildi.Sonuç bildirisinde, üniversiteler ile amel dünyası arasındaki işbirliğinin artırılmasına vurgu yapılarak "AR-GE yatırımlarının desteklenmesi ve fikri mülkiyet haklarını korumak için etkili mekanizmalar kurulması faydalı olacaktır. KOBİ'lerin uzun vadeli finansmana erişim imkanlarının genişletilmesi ve rekabet güçlerinin inovasyon yoluyla artırılması bu şirketlerin büyümesi ve uluslararasılaşması için kritik öneme sahiptir. Kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm ülke nüfusu için daha iyi ömür ve istihdam koşullarını sağlamaya dönük fırsatların artırılmasına yönelik politikalar devam ettirilmelidir." belirtildi.YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜMSonuç bildirisinde "Yeşil ve Dijital Dönüşüm" başlığına ilişkin de değerlendirmeler yer aldı.Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini sağlama ve küresel rekabet gücünü artırabilmesi için yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında kapsamlı reformlar yapılmasının elzem olduğu belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:"Bu doğrultuda Türkiye’nin enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek ve düşük karbonlu bir iktisat oluşturmak için lüzumlu adımları atmaya devam etmesi bilhassa tavsiye edilmektedir. AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması başta olmak üzere, karbon nötr önlemlere ihracatçıların uyum sağlamalarını kolaylaştıracak belirli yatırım faaliyetlerinin daimi olarak geliştirilmesi faydalı olacaktır."Enerji sektöründe kritik mineraller iç olmak üzere yeşil yatırımların teşvik edilmesinin, sürdürülebilir ziraat uygulamalarının desteklenmesinin ve sanayide pak üretim tekniklerine geçişin hızlandırılmasının önemli adımlar olacağı aktarılan bildiride, "Dijital ekonominin gelişimini sağlamak için Türkiye'nin dijital altyapısının, bilhassa de 5G, fiber altyapısının güçlendirilmesi, yapay zekanın hızlandırılması ve siber emniyet önlemlerinin artırılması tavsiye edilmektedir. İkiz dönüşümün insan kaynağı gereksinimlerini karşılamak ve inovasyonu harekete geçirmek için yetenekli ve çeşitliliğe sahip bir amel gücü havuzu oluşturulmalıdır." ifadelerine yer verildi.Bildiride, eğitim ve işgücü piyasası politikalarında yeşil ve dijital becerilere odaklanılmasının, işletmelerin ikiz dönüşüme uyumu ve dijital okur yazarlıklarının geliştirilmesinin ve kamu hizmetlerinde dijitalleşmenin daha da ileri noktaya taşınmasının bu alanda atılabilecek önemli adımlar olduğuna işaret edildi.ALTYAPI YATIRIMLARI VE LOJİSTİKBildiride, Türkiye'nin fiziki altyapısında sağlanan gelişmelerin, ekonominin genelinde verimlilik artışına katkı sağlandığı ve bunun devam edebilmesini teminen uluslararası finansman kaynaklarının da dikkate alınarak kamu ve özel sektörün işbirliğiyle altyapı yatırımlarının hızlandırılmasının, enerji, ulaşım ve telekomünikasyon gibi sektörlerin giderek artan yatırım ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için ehemmiyet arz ettiği vurgulandı.Türkiye genelinde, bilhassa de daha az gelişmiş bölgelerde dijital altyapının yaygınlaştırılmasına yönelik finansal destekleme modellerinin oluşturulmasının faydalı olacağı aktarılan bildiride, şu ifadelere yer verildi:"Sanayi alanları ve limanların daha verimli bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla kara, hava, deniz ve demir yolu bağlantılarının entegrasyonu sağlanmalı ve intermodal taşımacılık çözümleri geliştirilmelidir. Hükümet tarafından hedeflendiği üzere, önümüzdeki 12 yıl içerisinde 60 GW yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye alınmasını olası kılabilmek için kamu ile proje geliştiriciler arasında müsait risk paylaşımı ve esneklik esasına dayanarak uzun vadeli alım anlaşmalarının yapılması tavsiye edilmektedir.Ülkedeki yaşlanan nüfus göz önünde bulundurularak yaşlı bakım tesisleri gibi sosyal altyapı olanaklarının artırılması ve depremden etkilenen bölgelerdeki konut ihtiyacına yönelik çabaların devam etmesi ehemmiyet arz etmektedir. Afet yönetimi ve krizlere hazırlık konusunda yapılacak ilave çalışmalar ile Türkiye'nin bölgesel altyapısının risk adaptasyonu daha da güçlendirilebilecektir. Bölgesel gelişmişlik farklılıkların azaltılması, Türkiye'nin muhtelif bölgeleri için ekonomik fırsatlara eşit erişim sağlanması adına ehemmiyet arz etmektedir."SAĞLIK SİSTEMİ VE EĞİTİMBildiride, Türkiye'nin sıhhat sistemi ve eğitim altyapısının, vatandaşların ömür kalitesini artırmak ve ekonomiye nitelikli amel gücü sağlaması bakımından aka ehemmiyet taşıdığı kaydedildi.Bu bağlamda sıhhat sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmaların sürdürülmesinin, ömür süresinin uzatılmasını, vatandaşların sıhhat hizmetlerine eşit şekilde erişimini ve verimliliğin artmasını olası kılacağı anlatım edilen bildiride, şöyle denildi:"Hayat boyu öğrenme kavramını merkeze meydan bir mesleki eğitim sisteminin özel sektör ile amel birliği halinde geliştirilmesi, insan kaynağının daha nitelikli hale gelmesini ve Türkiye'nin daha güçlü bir global marka olmasını sağlayacaktır. Yetişkin eğitimi de iç olmak üzere tüm eğitim sisteminde yabancı lisan becerileriyle beraber kodlama ve dijital yeteneklerin iyileştirilmesi önemli bir adım olacaktır."Hedefe yönelik reformların ve teknolojinin etkin kullanımının, bilhassa depremden etkilenen bölgelerde nitelikli eğitim imkanlarına ulaşma konusunda faydalı olacağı belirtilen sonuç bildirisinde, eğitim sisteminde dijital dönüşüm konusunda yeni standartların getirilmesini ve uluslararası amel birliklerinin artırılmasının Türkiye'nin büyümesine katkı sağlayacağı anlatım edildi.Bildiride, şunlar kaydedildi:"Sonuç itibarıyla Konsey üyeleri olarak Türkiye'deki reform sürecini ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik atılan adımları destekliyoruz. Yatırım Danışma Konseyinin, Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar nezdindeki cazibesini artırmak için önemli bir platform olduğuna inanıyoruz. Konseyin sağladığı işbirliği ortamı ve hükümetin reform çabaları, Türkiye'nin yatırımcılar açısından rekabet gücünü artırmada etkili olacaktır. Bu süreci yakından takip etmeyi ve bir sonraki Yatırım Danışma Konseyi toplantısında daha fazla amel birliği fırsatını değerlendirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz."