Haberin Devamı‘Faruk Zabcı vefat etmiş’ dediklerinde Hürriyet manşetleri gözümün önüne geldi. Habercilik heyecanıyla yanıp tutuşan bir isimdi. Londra Temsilcisi’ydi fakat dünyanın herhangi bir yerinde kriz patlak verdiğinde ilk o gönüllü olurdu. Sıcak kriz dendiğinde Faruk Zabcı oradaydı.Faruk Zabcı, Irak’ta hastalık kapmamak için kıyafet giyerek maske takmıştı.Canını tehlikeye atma pahasına yaşananlara tanıklık etmek isterdi. Mesela ben mesleğin fazla başlarındayken Sırpların kuşatmasını kırmak için açılmış yeraltı tünelinden Saraybosna’ya ulaşmayı başarmıştı. Sırpların havan topu atarak düzenlediği Saraybosna pazaryeri katliamından kılpayı kurtulmuştu. 66 kişinin öldüğü saldırı sonrasında katliam yerine ilk ulaşan isimlerden biri de Faruk Zabcı’ydı. Hürriyet ertesi gün ‘Durdurun artık bu vahşeti’ diyerek katliamı manşetine taşımıştı.Haberin DevamıFaruk Zabcı, İngiliz Amiral Sir Dymock Watson’ın oğlu Robin Watson’la.IRAK’TA CANLI KALKANAslında Zabcı imzasını taşıyan fazla sayıda manşetten biriydi bu. 2003 yılına gelindiğinde bu kere ABD, ikinci kere Irak’a saldırı hazırlığına başlamıştı. Zabcı bu kere herkesten önce Bağdat’ta yerini almıştı. Saldırıyı önleme adına diri kalkan olmak isteyen bir gönüllü grubuyla Bağdat’a gitmişti. Yaşadığı sıhhat sorunlarına rağmen ‘Gitme, tehlikeli, dikkatli ol’ gibi uyarıları duymak istemeyen biriydi. 2003 yılının mart ayında ABD, Körfez’deki cenk gemileri ve uçaklardan ‘şok ve dehşet’ dalgası diye andığı bombardımana başladığında Zabcı gene oradaydı.TOMAHAWK ANLATIMIHaberleşmenin kolay olmadığı dönemlerdi. Ama uydu telefonuyla bir şekilde size ulaşmayı başarırdı. Haber geçemiyorsa telefonda notlar verirdi. Bu kere de alaz alev yanan Bağdat’ı anlatıyordu. Enerji santralı kısmen hedef almış, neyseki bir hasar almamışlardı. Tomahawk seyir füzelerinin nasıl alçaktan uçtuğunu, cenk uçaklarından Irak lideri Saddam Hüseyin’in saraylarına atılan bombaları nasıl gördüğünü anlatıyordu.Haberin DevamıFaruk Zabcı Arnavutluk’ta.BİN LADİN’İN ÖLDÜRÜLMESİ2011 yılının mayıs ayına gelindiğinde dünya ABD’nin terör örgütü El Kaide lideri Usame bin Ladin’i özel bir operasyonla Pakistan’da öldürdüğü haberiyle çalkalandı. Faruk Zabcı, bu kere Pakistan’ın yolunu tuttu, Ladin’in komşularıyla konuşmuştu. Suikastın düzmece olup olmadığına dair şüpheleri vardı, bir yandan da sağlığı kötülemişti. O haliyle bile hastaneye giderse belki hastanedeki Bin Ladin yakınlarına ulaşabileceğini söylüyordu.Faruk Zabcı, Usame bin Ladin’in öldürülmesinin ardından Abdullah İbn-i Mahdum Camii’nin imamı Şakil Akhtar ile konuşmuştu.Haberin DevamıHAİTİ’DE BİR ZABCILondra temsilcisi olmasına rağmen 1999 Yalova depremi sonrasında bölgedeydi. 2011’de deprem bu kere Haiti’yi yerle bir etmişti. O gene oradaydı. Uydu telefonu gene yanındaydı. Briketlerden kendine derme çatma bir basın köşesi yapmıştı, ülkede yaşanan dram ve insanlık krizini gene birinci elden anlatıyordu.Usta gazeteci, 2011’de depremin vurduğu Haiti’de.1947 Malatya doğumluydu. Galatasaray Liseli, anadili gibi Fransızca ve İngilizce konuşuyordu. Sıkı bir Galatasaraylıydı, sıkı bir futbol takipçisi ve yazarıydı. Yeraltı örgütlerini iyi bilen isimlerden biriydi.Hatta yeraltının en azılı suçlularından sayılan Venezuelalı Çakal Carlos’a tutuklu bulunduğu Fransa’daki hapishanede ulaşmış telefonla röportaj yapmıştı.Haberin DevamıÖzetle haber neredeyse, Zabcı orada olmak isterdi. Londra’da kaldığı bakımevinde yürek krizi sonucu vefat eden Zabcı evli ve bir çocuk sahibiydi. Vasiyeti uyarınca cenazesi Türkiye’ye getirilip defnedilecek.Faruk Zabcı, 4 Temmuz 2003’te Türk komutan sanılarak ABD askerleri tarafından kaçırılan İngiliz yazar Michael Todd ile.
GÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
7 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.