Haberin DevamıCumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Savunma sanayi ekosistemi, bugün 3 bin 500’den fazla firması ve 90 bini aşkın çalışanıyla ülkemiz ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlılığıyla yüzde 20’lerde olan savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80’leri aşmıştır. Başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer almaktadır” dedi.Savunma Sanayii Akademi tarafından Ankara’daki bir otelde, ‘Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi ve Milli Yetkinlik Hamlesi Lansman Programı’ düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile beraber Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, teknolojik gelişmelerin, ülkelerin ekonomik büyüme, emniyet ve küresel rekabetteki yerini belirleyen önemli faktörlerden biri olduğunu belirterek, “Özellikle bilgiye dayalı teknolojik üretim, ülkelerin stratejik hedeflerine ulaşmalarını sağlayan en kritik alanları oluşturmaktadır. Bilim ve mühendislik gibi alanlarda uzmanlaşan insan kaynağı, bu tasarım ve üretimin temelini oluşturur. Yenilikçi projelerin hayata geçirilmesi ve teknolojik üstünlüğün sağlanması, yetkin insan kaynağının katkısıyla mümkündür. Savunma sanayi, yüksek teknolojinin en ileri uygulamalarının gerçekleştiği bir alandır. Sektördeki başarı, doğrudan doğruya uzman mühendislerin, araştırmacıların ve teknisyenlerin bilgi birikimi ile şekillenir. Bu açıdan Savunma Sanayii Başkanlığımız bünyesinde kurulan Savunma Sanayii Akademi’sini son radde önemli bir hamle olarak görüyorum. Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nin gene bu kapsamda savunma sanayi kazanımlarımızı yarınlara taşımak ve daha da güçlendirmek için faydalı bir platform olacağına inanıyorum” dedi.Haberin Devamı’TÜRKİYE DAİMA HAZIRLIKLI OLMAK DURUMUNDA’Savunma sanayisindeki temel amaçlarının, yerlilik ve millilik oranlarını daimi artırmak olduğunu kaydeden Cevdet Yılmaz, “Geçmişte edindiğimiz deneyimler, savunma ürünlerinin tasarımı ve üretiminde tam bağımsızlığa ulaşmanın vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Türkiye bölgesel jeopolitikte bir yandan küresel emniyet dinamiklerinde söz sahibi olurken, öbür yandan savunma alanında daima hazırlıklı olmak durumundadır. Bununla beraber milli savunma sanayimizi güçlendirdikçe, küresel barış, istikrar ve itimat ortamına sağlayacağımız katkının da artacağına inanıyoruz” diye konuştu.Haberin Devamı’SAVUNMA SANAYİ, EKONOMİYE EN YÜKSEK KATKI VEREN SEKTÖRLERDEN’Savunma sanayisinin elde ettiği başarıların hem istatistiklerde hem de sahada somut bir şekilde kendini gösterdiğini kaydeden Yılmaz, “Savunma sanayi ekosistemi bugün 3 bin 500’den fazla firması ve 90 bini aşkın çalışanıyla ülkemiz ekonomisine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri haline gelmiştir. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlılığıyla yüzde 20’lerde olan savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80’leri aşmıştır. Başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye, dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer almaktadır. Diğer taraftan siyah ve deniz savunma araçlarında dünyada kendi cenk gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biriyiz. Milli savunma projesi sayımız ise 1000’i aşmış durumdadır. Ürünlerimiz dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor; dost ve müttefik ülkelerin envanterlerinde yerlerini alıyor. Sadece 2024 yılı içerisinde 171 farklı ülkeye ihracat yapılmış olması takdire şayan bir başarıdır” ifadelerini kullandı.Haberin Devamı’İNSAN KAYNAĞI KALİTEMİZİ ÇOK DAHA İLERİ SEVİYELERE TAŞIYACAĞIZ”Defence News Top 100 for 2024′ araştırma sonuçlarına göre; ‘Dünyanın En Büyük 100 Savunma Şirketi’ arasında ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, MKE ve ASFAT olmak üzere 5 Türk şirketinin yer aldığını işaret eden Yılmaz, “Marlin SİDA’dan modüler zırhlı kuleye, Anka-3’den Gökdoğan’a her bir projemizin ayrı bir başarı hikayesi ve gerisinde nice fedakarlıklar, emekler, çabalar var. Savunma sanayi başarılarımızın arkasında, tasarımdan üretime kadar hayalleri gerçeğe dönüştüren mühendislerimizin elleri var. Teknokentlerden organize sanayi bölgelerine, üniversitelerden Ar-Ge merkezlerine insan kaynağımızın us ve alın teri var. Bunun kıymetinin farkındayız. Milli yetkinlik hamlesi ile bu alandaki insan kaynağı kalitemizi fazla daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.Haberin Devamı’YENİLİKÇİ DÜŞÜNEBİLEN YETENEKLERE İHTİYAÇ ARTIYOR’Savunma sanayinde artık sadece biricik bir alanda uzmanlaşmış yetkinliklerin yeterli olmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Mühendislik, bilgisayar bilimleri, matematik, fizik ve biyoteknoloji gibi muhtelif disiplinlerde uzmanlaşmış; aynı zamanda esnek ve yenilikçi düşünebilen yeteneklere ihtiyaç artıyor. Çok disiplinli bir eğitim ve geniş bakış açısı, savunma projelerinin karmaşıklığını yönetmek için kilit ehemmiyet taşıyor. Diğer taraftan teknolojik gelişmeler hızlı olduğundan, çalışanların daimi öğrenmeye ve gelişime aleni olmaları gerekiyor. Bu, hem yeni teknolojilere adapte olma hem de mevcut becerilerini daimi geliştirme anlamına geliyor. Özellikle yapay zeka uzmanları, veri bilimcileri ve siber emniyet profesyonelleri, savunma sanayinin geleceği için vazgeçilmez roller üstlenmeye başladı. Savunma sanayi insan kaynağımızın daha teknoloji odaklı, esnek, fazla disiplinli ve daimi gelişen yetkinliklere sahip olmasını gerekiyor. 6 Ağustos 2024 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantımızda bu yönde karar alınmıştır” dedi.Haberin Devamı’PAYDAŞLARIN ORTAYA KOYACAĞI GÖRÜŞLER ÇOK KIYMETLİ’Savunma sanayinin yarınları için ihtiyaç duyulan ‘insan kaynağı yetkinlik envanteri’nin belirlenmesi ve ‘yetenek yönetimi’ konularında gençlere odaklanacaklarını söyleyen Yılmaz, “Savunma Sanayii Akademimiz üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerin yanında idadi ve üniversite öğrencileri, genç profesyoneller, sektör uzmanları, yöneticiler, liderler ve üst yöneticilere yönelik 4 farklı tesir seviyesinde platform ve eğitim programları sağlayacak. Büyük teknolojik problemleri çözmeye namzet gençlerimiz için aka yetkinlik geliştirme fırsatları oluşturulmasını planlıyoruz. Bu doruk kapsamında tüm paydaşların ortaya koyacağı görüşler fazla kıymetli. Yalnızca Savunma Sanayii Akademisi açısından değil mesleki eğitimden yükseköğrenim programlarına ve ömür boyu öğrenme programlarına kadar her alanda sektörün ihtiyaç ve beklentileri önemli” ifadelerini kullandı.’SEKTÖRDEKİ LİDERLİK KONUMUMUZU GÜÇLENDİRECEĞİZ’Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) gibi, deneyap atölyeleri gibi çocukların ve gençlerin ufak yaştan itibaren inovasyona ısındıran girişimlerin ne kadar etkili olduğunu gördüklerini kaydeden Yılmaz, “Savunma sanayinde sağlanan başarıların öbür sektörlere yansıyarak bir kalkınma modeli haline geldiğine hep beraber şahitlik ediyoruz. İnsan kaynağımızın daha da zenginleşmesiyle sektördeki liderlik konumumuzu güçlendireceğiz. Yetenekli ve donanımlı profesyonellerle hem yerel hem de küresel ölçekte rekabet gücümüzü artıracak ve başarımızı sürdürülebilir kılacağız” diye konuştu.
GÜNDEM
25 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
9 saat önceGÜNDEM
10 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.