Aigai’de 2 bin 700 yıllık agora keşfedildi
Manisa'da 2 bin 700 yıllık geçmişe dayanan Aigai Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarında, kent meydanı (agora) keşfedildi.
Haberin DevamıBatı Anadolu'da kurulan 12 Aiol Kenti'nden biri olan, Yunusemre ilçesi Yuntdağıköseler Mahallesi'ndeki 2 bin 700 yıllık geçmişe sahip Aigai Antik Kenti'nde, 2024 yılı arkeolojik kazı çalışmaları başladı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yunusemre Belediyesi ve Aliağa Belediyesi'nin de sponsorluğundaki kazılarda, 2 bin 200 yıllık şehir meydanı (agora) keşfedildi. Meclis binasının hemen yanında yer meydan agoranın gün yüzüne çıkarılması için çalışmalara başlandı. Çalışmalar sürerken, kazılarda şehir meydanındaki sütunlarda boğa başlı kabartmalar ile rab Apollon'la ilişkili yazıtlar bulundu.Haberin Devamı'KENTİN KALBİ VE MERKEZİNİ ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUZ'21 yıldır Aigai'deki kazılara eşlik eden Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Sezgin, çalışmalara ilişkin bilgi verip, keşfedilen agoranın önemine değindi. Antik kentin kalbi ve merkezi durumundaki agorayı ortaya çıkaracaklarını belirten Prof. Dr. Sezgin, "Bu bölge, tüm kamu yapılarının toplandığı ve insanların günlük hayatını geçirdiği yer. Meydanın etrafında 'stoa' adını verdiğimiz sütunlu revaklar bulunuyor. Bu açıdan burası, fazla önemli bir alan. Aigai'nin simgelerinden biri de bu alandaki agora binası. Çalışmalar sonucunda binanın bilhassa restorasyon ve konservasyon görmesi gereken bölümlerinde çalışmalar yürüteceğiz" dedi.'TANRILARA YAPILMIŞ BİR ADAK İLE İLİŞKİLİ OLABİLİR'Antik kentin 2 bin 200 yıllık olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Sezgin, bu tarihin aslında agoranın ve kentin meclis binasının inşa edildiği tarihte olduğunu vurgulayıp, bu konuda ellerinde birtakım arkeolojik kanıtlar olduğunu kaydetti. Kent meydanında yapılan kazı çalışmalarında ilginç buluntularla karşılaştıklarını söyleyen Prof. Dr. Sezgin, "Antik dünyada fazla alışık olmadığımız stoa (sütunlu revak) çatılarının altında boğa başlı kabartmalar bulduk. Önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu boğa başları genellikle tanrılarla ilişkili olarak tasvir ediliyor. Antik dünyada birkaç yerde örneğiyle karşılaştık. Büyük ihtimalle Apollon'la ilişkili olmalı. Çünkü bu çalıştığımız alanın yakınında rab Apollon'la ilişkili yazıtlarla da karşılaştık. Bu tip stoalar genellikle fazla kolay bir mimari yapıya sahip oluyor fakat şayet bir adakla ilişkiliyse bu kabartmalı boğa başlarının yerleştirilmesinin bir ritüelle, tanrılarla bağlantısı olduğunu düşünmek mümkün. Bu belki fazla önemli bir cenk ya da kentin yeniden yapılanmasıyla ilgili tanrılara yapılmış bir adak ile ilişkili olabilir" diye konuştu. (DHA)